Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6573 Esas 2019/1353 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6573
Karar No: 2019/1353
Karar Tarihi: 12.02.2019

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6573 Esas 2019/1353 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, hazineye ait bir arsada inşaat yaparak elektrik ve su aboneliği için gereken belgeleri sahte olarak düzenlemekle suçlanmıştır. Mahkeme, belgelerin gerekliliğini araştırarak sahtecilik kastının olup olmadığını ve eylemin görevi kötüye kullanma suçu kapsamında kalıp kalmayacağını değerlendirmeyi gerektiren eksik araştırma sonucu mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak daha sonra Anayasa Mahkemesi'nin bazı hükümlerini iptal ettiği 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uyarınca sanığın durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu nedenle hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, sanığın suçlandığı kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçu 5237 sayılı TCK'nin 204/2. maddesinde düzenlenmektedir. Mahkeme kararının bozulmasının nedeni ise 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesiyle ilgilidir.

11. Ceza Dairesi 2018/6573 E. , 2019/1353 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ...’ün Pınarlı Beldesi ... sokak no:... adresinde bulunan, mülkiyeti hazineye ait 59. parsele ev yaptığı, inşaat ruhsatı olmaması nedeniyle elektrik ve su aboneliği verilmemesi gerekirken ve 24.03.2008 tarihinde söz konusu yere ilişkin kaçak tespit tutanağı düzenlenmiş olmasına rağmen, sanık ... tarafından söz konusu binanın 12/10/2004 tarihinden önce yapıldığına dair sahte belgeler düzenlendiği iddiası ile açılan kamu davasında; 5237 sayılı TCK"nin 204/2. maddesinde düzenlenen “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunun” görev sırasında veya görev sebebiyle işlenen eylemlerden dolayı oluşacağı cihetle, suça konu belgeleri düzenleme yetkisinin belediye başkanının görevleri arasında olup olmadığı araştırıldıktan sonra, söz konusu belgelerin elektrik ve su aboneliği bağlatabilmek için zorunlu belgelerden olup olmadığının ilgili kurumlardan sorulması, belgelerin alınmasına ilişkin sürece dair belediye görevlilerinin tanık olarak beyanlarına başvurulması ile belge verilmeden önce herhangi bir komisyon ya da kolluk aracılığıyla mahallinde araştırma yapılıp yapılmadığının sorulması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın sahtecilik kastı ile hareket edip etmediğinin tespit edilmesi, sahtecilik kastının bulunmadığının anlaşılması halinde ise eyleminin görevi kötüye kullanma suçu kapsamında kalıp kalmayacağının değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 12.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.