20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/6079 Karar No: 2013/10784 Karar Tarihi: 26.11.2013
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/6079 Esas 2013/10784 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kadastro Mahkemesi'nde görülen dava, köydeki bir taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilip edinilmediği ve adının tescili konusunda açılmıştır. Mahkeme, davayı reddetmiş ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında, taşınmazın orman sayılıp sayılmayacağına ve sınırlandırma belgelerine bakılması gerektiği belirtilmiştir. Sonrasında kadastro tutanağı düzenlenerek, taşınmazın bazı bölümleri davacı adına kaydedilmiş ve bazıları Hazine adına kaydedilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraz eden katılan yönetiminin reddedilmesiyle sonuçlanmıştır. 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi, orman kadastrosunu düzenleyen kanun maddesidir.
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/6079 E. , 2013/10784 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi katılan ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişi, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği...Köyünde bulunan taşınmazlarını 20-25 yıldır kullandığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 23/03/1998 gün ve 1997/6836 E.- 1998/3107 K. sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Taşınmazın bulunduğu yerde orman sınırlandırması yapılıp yapılmadığı sorulup, ilgili belgeler getirilmeli, ondan sonra teknik ormancı ve jeolog bilirkişiler huzuruyla yerinde keşif yapılmak suretiyle taşınmazların 6831 sayılı Orman Kanununun 1. maddesi hükmü uyarınca orman sayılan yerlerden olup olmadığı, orman sayılmayan yerlerden ise jeolog bilirkişisi aracılığıyla sınırdan geçen çit deresinin aktif yatağı ve etkisi altında kalan bir yer olup olmadığı belirlenmeli, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı"na değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra dava konusu taşınmaz hakkında 135 ada 60 parsel sayılı kadastro tutanağı düzenlenerek dava dosyası kadastro mahkemesine aktarılmış ve kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 135 ada 60 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile (C), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen 495,23 m² bölümün davacı ... adına, (B) harfi ile gösterilen 5133,13 m²"lik kısmın dere yatağı vasfı ile Hazine adına, (A) harfi ile gösterilen 209,65 m² bölümün kayalık ve çalılık vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, katılan ... Yönetiminin davasının reddine karar verilmiş, hüküm katılan ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.