İnsan ticareti yapma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/4996 Esas 2019/810 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4996
Karar No: 2019/810
Karar Tarihi: 09.01.2019

İnsan ticareti yapma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/4996 Esas 2019/810 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, insan ticareti yapmak suçundan mahkumiyet kararı verdi. Temyiz isteği reddedildi ve sanığa belirlenen sonuç para cezası adli para cezasına çevrilmemiş olsa da bu hususun bozmayı gerektirmediği belirtildi. Kararda CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca suçtan zarar gören müştekinin dava katılma hakkı olduğu ifade edildi. Kanunlar olarak, TCK'nın 61. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi kararda yer almaktadır.
18. Ceza Dairesi         2018/4996 E.  ,  2019/810 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İnsan ticareti yapma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören ve CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen, 24/02/2009 tarihli duruşmada sanıktan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini belirten müşteki ..."a (...) davaya katılmak isteyip istemediği sorulmamış ise de, temyiz dilekçesinin kapsamı karşısında, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören müşteki ..."ın (...) davaya katılmasına karar verilerek dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Gerekçeli karar başlığında suç adı insan ticareti yerine kişiyi hürriyetinden yoksun kılma olarak gösterilmiş ise de, bu husus mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilerek yapılan incelemede, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre, bozmadan sonra 30/03/2018 tarihli duruşmada; sanığın kimliği ile önceki hakları hatırlatılarak sorgusunun yapıldığı ve sanığın Yargıtay bozma ilamını kabul etmediği şeklindeki savunması karşısında tebliğnamede yer alan bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Sanığa yükletilen insan ticareti yapma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    TCK"nın 61. maddesinin 8. fıkrasındaki “Adlî para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle bulunur.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanık hakkında gün üzerinden belirlenen sonuç para cezası adli para cezasına çevrilmemiş ise de, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca; sanığın kazanılmış hakkı saklı tutulmak suretiyle sonuç ceza tayin edilerek değiştirilmediğinden, bu hususun bozmayı gerektirmediği,
    Anlaşıldığından, sanık ... müdafii ve katılan ... (...) vekilinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 09/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.