3. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/988 Karar No: 2010/1557 Karar Tarihi: 8.02.2010
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2010/988 Esas 2010/1557 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2010/988 E. , 2010/1557 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı davalı eşinin hakaret ettiğini, başka kadınlarla telefonla konuştuğunu, birlikte yaşamın çekilmez hale geldiğini ve çocuğuyla babasının evine sığındığını öne sürerek, kendisi için aylık 400 TL, müşterek çocuk için 200 TL tedbir nafakasının tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davacının ayrı yaşama hakkı olduğu kabul edilmiş olduğu halde davacının işçi olarak çalıştığı aylık gelirinin 500 TL olduğu, davalının işsiz olduğu, sabit bir geliri olmadığı gerekçesiyle davacının tedbir nafakası talebinin reddine, davacı anne yanında yaşayan müşterek çocuk Mihriban için aylık takdiren 100 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 197/2.maddesine göre, birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Aynı kanunun 186/3.maddesinde ise, eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar. Davacının ayrı yaşamakta haklı olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece, yukarda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek, TMK’nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak ayrı yaşamakta haklı olduğu anlaşılan davacı kadın için de uygun bir tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, davacı yönünden yazılı gerekçe ile davanın reddi şeklinde hüküm bozmayı gerektirir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.02. 2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.