3. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/985 Karar No: 2010/1554
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2010/985 Esas 2010/1554 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2010/985 E. , 2010/1554 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı, davalı ile boşandıklarını, 150 TL yoksulluk nafakasının 200 TL"ye çıkarıldığını, boşanmadan sonra davalının bir markette 6 ay çalıştığını, erkek arkadaşı ile imam nikahı ile evlendiğinin duyulduğunu öne sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı çalışmadığını, geliri olmadığını, resmi ya da gayriresmi evli olmadığını, ağabeyinin ailesi ve felçli annesi ile beraber aynı evde oturduğunu bildirerek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın TMK 176/3.maddesi gereğince kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı eski eşinin boşanmadan sonra çalıştığı ve başkasıyla gayriresmi evlendiği iddiası ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istemiştier. Davalının sigorta sicil dosyasından 2003 yılı dışında sigortalı çalışmasının bulunmadığı, sosyo ekonomik araştırmada, ağabeyi ile kaldığı anlaşılmıştır. Davacı ile davalı tanıkları davalının geçici olarak 1-2 ay markette kasiyer olarak çalıştığını, söylemişlerdir. Davalının başka işte çalıştığı ve gayri resmi evlendiği vs. ispat edilememiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Yine HGK"nun yerleşik kararlarında asgari ücret seviyesinde gelire sahip olması, yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. Boşanmadan sonra davalının asgari ücretle çalışmaya devam ettiği kabul edilse bile, nafaka miktarı ile çalışarak elde ettiği asgari ücret toplamı onu yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre, davalının yoksulluğunun zail olmadığı, TMK"nun 176/3.maddesindeki şartların mevcut olmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.