(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/6072 E. , 2013/10777 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü, 144 ada 19 parsel sayılı 1169.02 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle öncesinin dava dışı 128 ada 23, 130 ada 4, 5 ve 131 ada 1 ve 144 ada 15 sayılı parsellerin bir bütün olarak, Mayıs 1289 Y. Tarih ve 58 numaralı sicilden gelen, Temmuz 1951 tarih 81 sıra numaralı tapu kaydı ve bu kaydın diğer tedavüllerinin kapsamında kaldıklarından söz edilerek, Salim Kurnaz adına tesbit edilmiştir.
Orman Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla Salim Kurnaz aleyhine dava açmış, davayı, Salim mirasçıları olan ... ve arkadaşlarına yaygınlaştırmıştır.
Mahkemece, davanın reddine, çekişmeli parsellerin tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davacı ... Yönetimi tarafından hüküm temyiz edilmekle, 20. Hukuk Dairesinin 27/12/2007 tarihli ve 2007/14773 E. - 17003 K. sayılı kararı bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Mahkemece, çekişmeli parsellerin de kadastro tesbitine esas alınan tapu kayıtlarının revizyon gördüğü dava dışı parsellerin tesbit tutanakları, bu revizyonları dıştan çevreleyen komşu parsel ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, aynı tapu kaydının revizyon gördüğü parsellere ilişkin derdest davalar birleştirilmeli, ya da birleştirme olanağı yok ise dosyalardan birisi kılavuz dosya seçilerek, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü(sayılmak ve tek tek tesbit edilmek suretiyle ağaçların cinsleri sayısı, yaşları, taşınmazın hangi bölümünde hangi sıklıkta bulundukları, kapalılık oranı, aşılı ağaçların kök yaşı ve ağaç yaşı, kestanelerin aşılı olup olmadıkları, hakim ağaç türü) ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; 6831 sayılı Kanunun 1/F maddesinin orman içindeki veya ormana sınır yerler söz konusu olduğunda, tapu kaydı
kapsamındaki yerler için uygulama olanağı bulabileceği, bunun için çekişmeli parsellerin tapu kaydı kapsamında kaldığının tereddüte yer bırakmayacak biçimde saptanması gerektiği düşünülmeli; esasen 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve bir sayfalık çalışma tutanağı ile ekindeki uygulanabilir nitelikte olmayan haritadan ibaret çalışma, orman kadastro faaliyeti olarak kabul edilemeyeceği gibi, bir an için orman kadastrosu kabul edilse dahi işlem kesinleşmediğinden; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı ve çekişmeli parselin bu tapu kaydının yüzölçümü ile geçerli kapsamı içinde kalıp kalmadığı tereddüte yer bırakmayacak biçimde saptanmalı, asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanılıp kazanılmadığı, taşınmazın orman içi açıklığı olup olmadığı üzerinde durulmalı; tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olduğu”gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, 144 ada 19 sayılı parselin 1169,02 m² yüzölçümlü, tarla niteliği ile Salim Kurnaz mirasçıları adına verasette iştirakli olarak tesbit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, herhangi bir harita düzenlenmeden çekişmeli taşınmazların bulunduğu köyde sınırlandırılacak orman bulunmadığına ilişkin tek sayfalık bir tutanak düzenlenerek çalışmaya son verilmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.