Esas No: 2021/3371
Karar No: 2021/1745
Karar Tarihi: 29.03.2021
Danıştay 12. Daire 2021/3371 Esas 2021/1745 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3371
Karar No : 2021/1745
GÖNDERME KARARI
Davacı … vasisi … tarafından, … Kurumu Başkanlığına karşı açılan davada; ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın onanmasına dair Danıştay Onikinci Dairesinin 22/09/2020 tarih ve E:2019/6204, K:2020/2919 sayılı kararının, davalı idare tarafından, düzeltilmesinin istenilmesi üzerine dosya incelenerek gereği görüşüldü:
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 14. maddesinde, kısıtlıların fiil ehliyetinin bulunmadığı; 16. maddesinde, kısıtlıların, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremeyecekleri; 407. maddesinde, bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her erginin kısıtlanacağı, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğu; 413. maddesinde, vesayet makamının, bu görevi yapabilecek yetenekte olan bir ergini vasi olarak atayacağı; 448. maddesinde, vesayet dairelerinin yetkilerine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasinin vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinde, vasinin dava açabilmesi için vesayet makamının izninin gerektiği; 471. maddesinde ise, özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayetin, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağı belirtilmiştir.
Öte yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 43. maddesinde; "Hukuki işlemden doğan temsil yetkisi, aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça veya işin özelliğinden anlaşılmadıkça, temsil olunanın veya temsilcinin ölümü, gaipliğine karar verilmesi, fiil ehliyetini kaybetmesi veya iflas etmesi durumlarında sona erer.", 513. maddesinde ise; "Sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur." düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan madde hükümlerinin değerlendirilmesinden; vekalet ilişkisinin, gerek vekilin gerekse müvekkilin ehliyetinin ortadan kalkması ile son bulacağı sonucu çıkmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; Davalı idarede uzman yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından, her türlü mali, sosyal hak ve yardımlarının 15/01/2012 tarihinden önce kurumda göreve başlayan uzman yardımcıları ile eşitlenmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile göreve başlama tarihinden itibaren mahrum kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; yargılandığı ceza davasında mahkumiyet kararı verilmesi sebebiyle davacıya 15/10/2019 tarihinde vasi atandığı ve anılan tarihten sonra tebligatlar vasiye yapıldığı halde, Dairemizin onama kararının davalı idareye usulüne uygun tebliğ edildiği, ancak davacı tarafa yapılan tebligatın dosyada yer alan 17/02/2017 tarihli vekaletname ile davacı tarafından vekil tayin edilen Av. …'a yapıldığı, davalı idarenin karar düzeltme dilekçesinin de yine aynı vekile tebliğ edildiği, tebligatların davacının vasisine yapılmadığı görüldüğünden, tebligat işlemlerinin usulüne uygun biçimde tamamlanmadığı ve dosyanın bu haliyle tekemmül etmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yukarıda yer verilen hükümler uyarınca, Danıştay Onikinci Dairesinin onama kararının ve davalı idarenin karar düzeltme dilekçesinin davacının vasisine tebliğ edilmesi ve tekemmül işlemlerinin tamamlanması sonrasında Danıştay'a gönderilmesi için dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.