9. Hukuk Dairesi 2011/53406 E. , 2014/2872 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2011
NUMARASI : 2009/801-2011/523
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, kötüniyet tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkette 10.11.2000 tarihinde mağaza personeli olarak işe başladığını, zamanla mağaza müdürlüğüne kadar yükseldiğini, davalı şirketin değişik şubelerinde çalıştıktan sonra Küçükçekmece Şahin Şubesi’nde çalışmasına devam ederken 20.08.2009 tarihinde iş akdine son verildiğini, davalı şirkete ait farklı şubelerde sürekli ve kesintisiz olarak çalıştığını, son aylık net ücretinin 1.350 TL olduğunu, davalı şirketin Beyoğlu 9. Noterliğinin 21.08.2009 tarih ve 14851 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacının iş akdini 20.08.2009 tarih itibariyle "işçinin işverenin güvenini kötüye kullanmak., gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması" nedeniyle tazminatsız ve bildirimsiz olarak feshettiğini, davalı şirketin işyerinde çalışma süresi uzun olan işçiler üzerinde yüklüce tazminat ödememek için bıktırma ve yıldırma taktiklerini uyguladıklarını, işyerinde haftanın 6 günü vardiya usulü olarak çalıştıklarını ilk vardiyanın 09.00-18.00 saatleri arasında olması gerekirken saat 20.00"e kadar sürdüğünü, ikinci vardiya 14.00-21.00 saatleri arasında olması gerekirken saat 23.00"e kadar sürdüğünü, davacının yıllık ücretli izinlerini eksik kullandığını, dini bayramların ilk günü hariç diğer günler, milli bayramlarda ve genel tatillerde çalışma yapıldığını, davacının hak ve alacaklarını tahsil için Bakırköy 1. Noterliğinin 15.09.2009 tarih ve 22003 yevmiye numaralı ihtarnameyi göndermesine rağmen kendisine ödeme yapılmadığını iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla mesai, kötüniyet tazminatı, ulusal bayram genel tatil ücretleri alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketten kıdem ve ihbar tazminatı dışındaki alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının davalı işyerinde 10.11.2000 tarihinde çalışmaya başladığını, iş akdinin haklı neden ile feshedildiğini 20.08.2009 tarihine kadar mağaza sorumlusu olarak çalıştığını, son aylık brüt ücretinin 1.503,00 TL olduğunu, mağazada yapılan denetimlerde davacının haksız menfaat temin etmek amacıyla mağazaya koli ile gelen ürünleri koli içinden çıkararak kasten hatalı sayım yaptığı tespit edildiğini, bu usulsüz işleminin tespitini engellemek amacıyla güvenlik kameralarını devre dışı bıraktığını, yazılı savunmasında durumu kabul ettiğini, davacının diğer eylemi de envanter açığını fireye ayrılmış olan ürünleri usulsüzce mağazada çalışan diğer personellerden para toplayarak kapatması olduğunu, bu nedenle davacının iş akdinin Beyoğlu 9. Noterliğinin 21.08.2009 tarih ve 14851 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile haklı olarak feshedildiğini, işyerinde iki vardiya usulü çalışma yapıldığını, günde 09.00-17.00,14.00-21.00 saatleri arasında çalışma yapıldığını, 1 saat yemek molası ve 15 dakikalık iki kez çay molasının bulunduğunu, resmi ve dini bayramlarda çalışma yapılması durumunda maaş bordrolarında gösterilerek ücretlerinin ödendiğini, yıllık ücretli izinlerini kullandığını, davacının diğer taleplerinin de haksız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Taraflar arasında davacı işçinin iş akdinin feshinin haklı nedenle dayanıp dayanmadığı konusunda uyuşmazlık vardır.
Davacı iş akdinin işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini iddia etmiş, davalı ise davacının iş akdinin işyerinde bulunan malların sayımı sırasında açık çıkma ihtimalini gizlediğini, işçinin savunmasının alındığını, yaptığını inkâr etmediğini, işçinin bu davranışının doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış olduğunu, iş akdinin feshinin haklı nedene dayandığını savunmuştur.
Mahkemece davacının davranışının doğruluk ve bağlığa uymadığı kabul edilmiş, fakat davacının maddi menfaat elde etmemesi, uzun süreli kıdemi gibi hususlar nazara alınıp feshin ölçülülük ilkesine aykırı olacağı gerekçesi ile feshin haksızlığına karar verilmiştir.
Davacının işyerindeki sayımda eksiğin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar gerçekleştirdiği Mahkemenin de kabulünde olup bu eylemlere bağlı olarak işverence süresi içerisinde yapılan fesih haklı niteliktedir. Kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacının fazla mesai ücreti alacağı talebine ilişkin olarak, davacı tarafından düzenlenip imzalanan puantaj cetvellerine göre fazla mesai yapmadığı, bu kayıtların aksine tanık beyanlarına itibar etmenin mümkün olmadığı, bir an için tanık anlatımlarına değer verilse dahi işyerinde iki vardiya halinde çalışma olup; günlük çalışmanın yasal çalışma süresini aşmadığı ve yine davacının mağaza müdürü olması ve diğer çalışanlarını çalışma saatlerini de düzenlediği dikkate alındığında fazla mesai yapmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı anlaşılmakla bu talebin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
3- Bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde izin kullanma kayıtları imza ve içerik açısından davacıya gösterilip beyanı alındıktan sonra davacının yıllık ücretli izin alacağının olup olmadığı değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması da yerinde değildir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.