Esas No: 2021/3294
Karar No: 2022/4709
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3294 Esas 2022/4709 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu karar, Reşadiye İlçesi'nde 105 ada 428, 429, 430, 432 ve 433 parsel sayılı taşınmazlarının kadastro sırasında irsen intikal, taksim ve zaman aşımı zilyetliği nedeniyle çekişmeli hale geldiği ve 105 ada 432 parsel sayılı taşınmazın mezarlık olarak kullanımına ilişkin dava konusu olduğu bir davada verildi. Kadastro Mahkemesi, davanın reddine karar vermiş ancak temyiz edilmesi üzerine Yargıtay, 105 ada 432 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının somut olarak belirlendiği ve tapu kaydının uyduğu sonucuna vararak bu parselin teknik bilirkişi raporunda belirtilen bölümü dışında kalan kısmının davalıların malik hanesine ait olduğuna karar vermiştir. Bu nedenle, dava kısmen kabul edilmiş ve hükmün bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi, 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi, HUMK'un 440/I maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro (Genel Mahkemeden Devredilen)
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Kadastro sırasında Reşadiye İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 105 ada 428, 429, 430, 432 ve 433 parsel sayılı muhtelif yüzölçümdeki taşınmazlardan 105 ada 428 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle ..., 105 ada 429 parsel sayılı taşınmaz ..., 105 ada 432 parsel sayılı taşınmaz ..., 105 ada 433 parsel sayılı ... ve 105 ada 430 parsel sayılı taşınmaz ise kadimden beri köy halkı tarafından "mezarlık" olarak kullanıldığı belirtilerek ... adına tespit edildikten sonra tespit tarihinden evvel Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek malik haneleri davalı hale getirilmiştir.
Davacı ... ... ve müşterekleri tarafından davalı ... ve ... aleyhine açılan elatmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre 105 ada 428, 429, 430 ve 433 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2.a) Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre 105 ada 432 parsel sayılı taşınmazın 19.06.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü dışında kalan kısmına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
b) Çekişmeli 105 ada 432 parsel sayılı taşınmazın 19.06.2017 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının taşınmaza uygulanamadığı, taşınmazın sınırında birden fazla mezarlık ve yol bulunduğu, ... ve ... yerlerinin belirlenemediği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Davacı tarafın dayandığı 26.09.1973 tarihli ve 27 sıra numaralı tapu kaydı "919,00 m2" yüzölçümünde ve "mezarlık, ..., ... ve tarik" sınırlarını ihtiva etmektedir.
Mahallinde icra edilen 24.05.2017 tarihli keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişiler ile tespit bilirkişisi, "mezarlık" sınırının taşınmazın batısında, "..." sınırının taşınmazın kuzeyinde, "..." sınırının taşınmazın doğu tarafında ve "tarik" sınırının ise taşınmazın batısında bulunan ana yol olduğunu belirtmiş, davacı tanığı ... ise benzer beyanının yanında 105 ada 432 parselin olduğu yeri bildiğini, bu yeri davacı Durmuş Kılıç ve ... ...'in 26.09.1973 yılında ... Hulusi Erdem'den satın aldıklarını ve aldıkları kısmın yaklaşık 1 dönüm miktarında olduğunu beyan beyan etmiştir.
Diğer taraftan 21.04.2012 tarihli keşifte ise, mahalli ve tespit bilirkişisi ile davacı tanığı genel olarak, taşınmazın sınırında okunan "mezarlık" sınırının taşınmazın kuzey batısında bulunan 447 parsel sayılı taşınmaz olduğunu ve bu mezarlık yerinin çocukluklarından beri mevcut olduğunu, "..." yerinin 418 parsel sayılı taşınmaz, "..." yerinin ise 419 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, "yol" sınırının ise taşınmazın batısında buluna yol olduğunu, taşınmazın sınırında başkaca da yol bulunmadığı beyan etmişlerdir.
Diğer taraftan, komşu taşınmazların tutanak ve dayanakları incelendiğinde; taşınmazın batı sınırında bulunan 447 parsel sayılı taşınmazın tapuda mezarlık olarak kayıtlı bulunduğu, taşınmaza doğu yönünden yakın komşu durumunda bulunan 418 ve 419 parsel sayılı taşınmazların ise ... Fırtına/ mirasçıları adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde, tüm bu beyanlar ile komşu parsel tutanak içerikleri gözetildiğinde, tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu, bu kapsamda "mezarlık, ... ve tarik" sınırlarının somut olarak belirlendiği ve sabit nitelikteki "..." sınırı belirlenemeyip, bu nedenle de kesişen iki sınır olan yol ve mezarlık sınırı itibari ile kapsam tayin edildiğinde tapu kaydının teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmı miktarı ile kapsadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm yönü ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucunda, davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bu nedenle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 105 ada 428, 429, 430 ve 433 parsel sayılı taşınmazlara yönelik hükmün ONANMASINA, (2 - a) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin 105 ada 432 parsel sayılı taşınmazın 19.06.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü dışında kalan kısmına yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2 - b) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan 105 ada 432 parselin A harfi ile gösterilen bölümüne yönelik hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 35,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 44,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına 18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.