Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2011/16143 Esas 2012/841 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16143
Karar No: 2012/841
Karar Tarihi: 26.01.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2011/16143 Esas 2012/841 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2011/16143 E.  ,  2012/841 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgisi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _K A R A R_

    Davacı, 374 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında, “... oğlu ...” ve 1749 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında, “... oğlu ... ...” şeklinde yazılan kimlik bilgilerinin “... oğlu ...” olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... sicil müdürlüğü temyiz etmiştir.
    Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
    1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin 374 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
    2- Davaya konu 1749 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak, dosyada bulunan nüfus kayıtlarının incelenmesinden ve tanıklardan ... ...’in beyanından “... oğlu ... ...” isimli bir kişinin bulunduğu ve davacının kardeşi olduğu anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere tapu kaydında yazılı olan malik ismi ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka kişilerin bulunduğu tespit edildiğine göre; tespit edilen bu kişilerin veya mirasçılarının taşınmaz hakkında mülkiyet iddiası bulunup bulunmadığı araştırılmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece; öncelikle “... oğlu ... ...” isimli kişinin nüfus kayıtları getirtilmeli, kayıtları getirtilen bu kişi sağ ise kendisinin, ölmüşler ise mirasçılarının adresinin tespiti ile mahkemeye çağrılarak veya usulüne uygun istinabe yolu ile dinlenerek taşınmaz üzerinde bir hak iddialarının bulunup bulunmadığı sorulup beyanları tespit edilmelidir. Bu tespit sonucuna göre; kişilerin taşınmazda mülkiyet iddiaları olması halinde çekişmenin esası tapu iptali ve tescil davası ile çözülebileceğinden davanın reddine, böyle bir iddiaları bulunmadığı takdirde davanın kabulüne karar verilmelidir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle mülkiyet nakli yaratacak şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, 26.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.