213 Sayılı Kanununa aykırılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8815 Esas 2019/1350 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8815
Karar No: 2019/1350
Karar Tarihi: 12.02.2019

213 Sayılı Kanununa aykırılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8815 Esas 2019/1350 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, defter ve belge ibraz etmeme suçundan mahkum olan sanığın temyiz itirazları reddedilmiştir. Sahte fatura düzenleme suçundan mahkum olan sanık hakkında ise, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan eksik mahkumiyet hükümleri kurulmuştur. Bu sebeple karar bozulmuştur.
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi uyarınca verilen mahkumiyet hükmünün Anayasa Mahkemesi iptal kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2016/8815 E.  ,  2019/1350 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 Sayılı Kanununa aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I-Sanığın, defter ve belge ibraz etmeme suçundan hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne karşı temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
    5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonucuna uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ile derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    II- 2010-2011-2012-2013 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
    1- Sanık hakkında 2010-2011-2012-2013 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından açılan kamu davasında; sanığın vergi müfettişlerine verdiği ifadesinde “... otomotiv” isimli iş yerinde çalışırken, çalıştığı iş yerindeki kişilerin kendi adına mükellefiyet tesis ettirmek istediklerini, işin başında ara sıra bulunması karşılığında askerdeyken ailesine bakmayı vaat ettiklerini ve iş yerinin temiz şekilde kapanışının verileceğini söyledikleri ve sanığın kendi adıyla bu tür sahteciliklerin yapılacağını tahmin edemediğini savunması, sanığa ait kaşe ve faturaların İbrahim İntepe isimli kişinin aracında ele geçirilmiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; suça konu faturaları kullanan mükellefler dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması; bu mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi ve haklarında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilerek incelenmesi, bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması; sanığın fatura ve kaşesinin ele geçirildiği İbrahim İntepe’nin açık kimlik ve adres bilgilerinin araştırılıp CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, ayrıca kanaat oluşturacak sayıda temin edilecek suça konu faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanığa veya İbrahim İntepe’ye ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, iş yerine ait faturaların bastırıldığı matbaadan belgelerin kime teslim edildiğini sorulması, iş yerinin muhasebecisi olduğu belirtilen ... isimli kişinin tanık sıfatıyla dinlenerek iş yerinin fiilen kim tarafından idare edildiği ve iş yeri ile ilgili işlemlerde kiminle muhatap olduğunun sorulması ve sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, 2010 takvim yılında fatura düzenlendiğine dair bir tespit bulunmadığı da gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması,
    2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.