Esas No: 2018/5153
Karar No: 2021/1742
Karar Tarihi: 29.03.2021
Danıştay 12. Daire 2018/5153 Esas 2021/1742 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5153
Karar No : 2021/1742
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı tarafından; Kars Defterdarlığında 01/02/1978 - 30/06/1978 tarihleri arasında vekil memur olarak çalıştığı sürelerin, emeklilik hizmet süresinden sayılması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 40. maddesi uyarınca 18 yaşını tamamlamayanların memuriyete atanmalarının; ancak, Türk Medeni Kanunu'nun 12. maddesi gereğince alınacak kaza-i rüşt kararı ile mümkün olduğu, kaza-i rüşt kararı istenilmeksizin memuriyete ataması yapılan davacının, 18 yaşından önce 1978 Şubat ile 1978 Haziran tarihleri arasında vekil memur olarak çalıştığının; Kars İli Defterdarlığınca düzenlenen hizmet belgesi ile sabit olduğu, bu durumda; göreve başlama tarihi itibarıyla 18 yaşını doldurmadığı sabit olan ve Türk Medeni Kanunu'nun 12. maddesi gereğince kazai rüşt kararı istenilerek göreve başlatılması gerekirken bu karar alınmaksızın göreve başlatılan davacının, söz konusu hizmetlerinin fiili hizmet süresinden sayılmaması yolunda tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının vekil memur olarak çalıştığı dönemde 18 yaşını doldurmadığından, 5434 sayılı Kanun ile ilgilendirilmesinin mümkün bulunmadığı, 2829 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca da 18 yaş altında geçen sürelerin 506 sayılı Kanun'a tabi hizmet süreleri ile birleştirilmesinin mümkün bulunmadığı, ayrıca, davacının bitirdiği öğreniminin vekaleten atandığı görev ile ilgili bulunmadığı, bu sebeple, İdare Mahkemesince verilen kararın hukuka aykırı olduğu, ayrıca idarelerinin harçtan muaf olması sebebiyle aleyhine yargılama giderine hükmedilemeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Meslek lisesi mezunu olduğu, vekil memur olarak çalıştığı sürelerin dosya kapsamında yer alan hizmet belgesi ile sabit olduğu, kaza-i rüşt kararı olmadan göreve başlatılmasına rağmen söz konusu sürelerin, fiili hizmet süresinden sayılmamasının hukuka aykırı olduğu, bu nedenle, İdare Mahkemesince verilen kararının hukuka ve usule uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davacı, kaza-i rüşt kararı olmaksızın vekaleten vergi dairesine memur olarak atandığı gibi, atandığı görevin de öğrenimi ile ilgili bulunmaması sebebiyle, 18 yaşından önce vekil memurlukta geçen hizmet sürelerinin emeklilik hizmet süresinden sayılması hukuken mümkün bulunmadığından, dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
27/08/1960 doğumlu olan davacı; 08/07/1977 tarihinde, Atatürk Kız Meslek Lisesi "Dış Giyim" bölümünden mezun olmuştur.
02/01/1978 tarihinde "Valilik Olur"u ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 86. ve 175. maddeleri gereğince Kars İli Vergi Dairesi vergi memurluğu görevine vekaleten atanmıştır.
Anılan görevi, 02/01/1978 - 03/07/1978 tarihleri arasında yerine getirmiştir.
Davacı tarafından; vekil memur olarak çalıştığı sürelerin, emeklilik hizmet süresinden sayılması talebiyle 25/04/2013 tarihinde davalı idareye yapılan başvurunun; söz konusu sürelerin 18 yaşını tamamladığı 27/08/1978 tarihinden önce olması sebebiyle, 5434 sayılı Kanun'un 12. maddesi uyarınca, hizmet süresi olarak kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle reddi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu'nun 12. maddesinde; bu Kanunun tanıdığı haklardan yararlanabilmek için 18 yaşın bitirilmiş olması gerektiği kuralına yer verilmiş, aynı Kanun'un Ek 21. maddesinde ise; "Bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kazai rüşt kararı almak suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına tabi ve öğrenimleri ile ilgili görevlere atananlar hakkında 5434 sayılı Kanunun 12. maddesinde yazılı 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmaz" hükmü yer almıştır.
Mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un "Sigortalılık Süresinin Başlangıcı" başlıklı 6. maddesinde de; "Kurumlardan herhangi birine ilk defa sigortalı olunan tarih, sigortalılık süresinin başlangıç tarihidir.
Şu kadar ki; emeklilik veya yaşlılık aylığına hak kazanılıp kazanılmadığının tespitinde, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa 1425 sayılı Kanunla eklenen Ek 7 nci madde kapsamına girenler hariç, 18 yaşından önce kurumlardan herhangi birine sigortalı olanların sigortalılık sürelerinin başlama tarihi, 18 yaşını doldurdukları tarih kabul edilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 1897 sayılı Kanunla değişik Ek Geçici 2. maddesinin (b) fıkrasında; "18 yaşın bitirilmesinden sonra 87. maddede belirtilen kurumlarda geçen başarılı hizmet süreleri değerlendirilir." hükmü ile aynı Kanun'un "Memuriyete Girişte Yaş" başlığı altında yer alan 40. maddesinde de; "Genel olarak 18 yaşını tamamlayanlar Devlet memuru olabilirler. Bir meslek veya sanat okulunu bitirenler en az 15 yaşını doldurmuş olmak ve Türk Medeni Kanununun 12. maddesine göre kazai rüşt kararı almak şartıyla Devlet memurluğuna atanabilirler." kurallarına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuatın bir bütün olarak değerlendirilmesinden; 5434 sayılı Kanun'a tabi haklardan yararlanabilmek için 18 yaşın doldurulması gerektiği, sigortalılık başlangıç süresi olarak 18 yaşından sonra geçen hizmet sürelerinin dikkate alınacağı, memuriyete atanmada da anılan hususların geçerli olduğu; ancak, bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden, kaza-i rüşt kararı almak suretiyle öğrenimleri ile ilgili görevlere atananlar hakkında 18 yaşın bitirilmiş olması şartının aranmayacağı açıktır.
Bu durumda; davacı, kaza-i rüşt kararı olmaksızın vekaleten vergi dairesine memur olarak atandığı gibi, atandığı görevin de öğrenimi ile ilgili bulunmaması sebebiyle, 18 yaşından önce vekil memurlukta geçen hizmet sürelerinin emeklilik hizmet süresinden sayılması hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Bu itibarla; dava konusu işlemde hukuka aykırılık, anılan işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4.2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 29/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.