Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11748
Karar No: 2022/4724
Karar Tarihi: 18.05.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11748 Esas 2022/4724 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu iptali ve tescil, müdahalenin men'i davasında davalılara gerekçeli kararın tebliği usulsüz yapıldığı ve bir davalının tapu kaydındaki soy isim değişikliğine ilişkin belgelerin dosyaya eklenmesi gerektiği belirlendi. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ İmkansızlığı ve Tebellüğden İmtina” başlıklı 21/1. maddesi, muhtap adreste bulunmuyorsa tebliğ evrakının komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyelerinden birine teslim edilmesini, ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırılmasını ve ilgilisine keyfiyetin haber verilmesini öngörüyor. Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Tebliğ memuru, tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 35/f maddeleri gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Aynı kanunun 16. maddesi, tebliğ yapılacak şahsın adresinde bulunmaması durumunda tebligatın kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılacağını belirtiyor.
8. Hukuk Dairesi         2021/11748 E.  ,  2022/4724 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil, Müdahalenin Men'i

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı ..., davacı ... Genel Müdürlüğü ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır.
    Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30. maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir” hükmüne yer verildiği, Tebligat Kanunu'nun ''Tebligat Mazbatası'' başlıklı 23. maddesinin 7. bendinde; ''21. maddedeki durumun tahaddüsü halinde bu hususlara müteallik muamelenin yapıldığının, adreste bulunmama ve imtina için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılmasının" emredildiği, ''Tebliğ mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi'' başlıklı Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesinin (f) bendinde ise; ''30. ve 31. maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığının, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağının" hüküm altına alındığı görülmüştür.
    Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru, tahkik etmekle kalmayıp, tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu'nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 35/f maddeleri gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin, usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde, ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir.
    Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 16. maddesinde kendisine tebliğ yapılacak şahsın adresinde bulunmaması durumunda tebliğin kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılacağı, 22 ve 23. maddelerinde ise; muhatap yerine kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görünüşüne nazaran onsekiz yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması lazım geldiği ve bunun tebliğ mazbatasına yazılması gerektiği belirtilmektedir. Aynı Kanun'un 20. maddesi uyarınca da; tebliğ yapılacak şahısla aynı konutta oturan kişi, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirse, keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanacak ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verecektir, bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse beyanını imzadan imtina ederse tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza edecek, bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde, tebligat 21'inci maddeye göre yapılacaktır.
    Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 29. maddesinin birinci fıkrasında ise; aynı konutta oturan kişinin tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini bildirmesi halinde tebliğ memurunun, muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını, beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazacağı, tebliğ tutanağını beyanda bulunana imzalattıracağı ve tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunana vereceği belirtilmiştir.
    Somut olayda; davalılardan ...’e gerekçeli kararın tebliğinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1., davalılardan ...’ye ise 16. maddelerine göre yapıldığı, ancak mazbatalarda 21/1. maddeye göre tebliğ yapılanda tebliğ memurunca araştırma görevinin yerine getirilmediği, muhatabın adreste bulunmama sebebi belirlenmediği gibi, kapıya yapıştırılan 2 nolu haber kağıdının haber verildiği belirtilen komşunun isminin açıkça yazılmadığı, 16. maddeye göre yapılan tebliğde ise aynı konutta oturan kayınvalideye tebliğin yapıldığı; ancak dosya kapsamından muhatap davalı ...’nin yurtdışında yaşadığı tespit edilmiş olup, anılan tebligatların yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan dava dilekçesinde ... ismiyle belirtilen davalının dosyada bulunan tapu kaydında da aynı isimle yer aldığı, ancak Uyaptaki güncel tapu kaydında ... olarak göründüğü, bu doğrultuda adı geçen davalının tapu kaydındaki soy isim değişikliğine ilişkin belgelerin getirtilerek dosya arasına konulması gerektiği belirlenmiştir.
    Hal böyle olunca; adı geçen bir kısım davalılara gerekçeli karar tebliğinin Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı şekilde, usulsüz yapıldığı anlaşıldığından, belirtilen davalılara gerekçeli karar tebliğinin usulüne uygun olarak yapılması, diğer bir davalı ...’nun tapu kaydındaki soy isim değişikliğine ilişkin belgelerin dosya arasına alınması ve bu noksanlıkların yerine getirilmesi, temyiz süresinin beklenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi