![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/9418
Karar No: 2022/4719
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9418 Esas 2022/4719 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, bir taşınmazın tapusuz olduğu iddiasıyla açılan davada, taşınmazın davacılar adına tapuya tesciline karar verildiğini ancak tescile esas krokide hatalar olduğu gerekçesiyle kararın tavzih edildiğini ve daha sonra yapılan incelemeler sonucunda kadastro tespit tutanağına ilişkin tartışmaların olduğunu belirtiyor. Kararda, taşınmaza ilişkin kadastro çalışmaları, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B uygulamasının yanı sıra, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışması hakkında da bilgi veriliyor. Kararın sonunda HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceği belirtiliyor. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Geçici 8. maddesi, HUMK'un 440/I maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapusuz Taşınmazın Tescili, Men'i Müdahale, Kal
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, hükmün deracattan geçerek kesinleşmesi sonrası Mahkemece hükmün tavzihine karar verilmiş olup, ek kararın Hazine ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, 04.10.2005 havale tarihli dava dilekçesinde hudutlarını bildirdikleri ... İli Menderes İlçesi Özdere Beldesi Orta Mahalle Kurukemer Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek adlarına tescilini istemişlerdir. Daha sonra, Hazinenin 13.03.2006 tarihinde açtığı ve anılan tapusuz taşınmazın tescili davasıyla birleşen karşı davada ise; Hazine dava konusu yerin devletin hüküm ve tasarrufu altında olan fundalık ve çalılık olarak tescil harici bırakıldığını, taşınmazın davalı tarafından işgal edildiğini belirterek davalının müdahalesinin men’ine, üzerindeki yapıların kal’ine, taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; dava dilekçesinde hudutları yazılı, krokide (C) harfi ile gösterilen 6.236,29 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile davacılar adına tapuya tesciline, korkide (A) harfi ile gösterilen 554,64 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkında ise Hazinenin davasının kabulü ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, davalıların bu kısma yönelik el atmalarının önlenmesine, üzerindeki ziraî ve insanî muhdesatların kal'ine karar verilmiş; hüküm davalı Hazine tarafından (C) harfi ile işaretli taşınmaza yönelik olarak temyiz edilmiştir. Yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 20.Hukuk Dairesinin 26.11.2012 tarihli ve 2012/4571 Esas, 2012/13223 Karar sayılı ilamıyla; karar onanmış, Hazinenin karar düzeltme talebi de reddedilerek 15.04.2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Daha sonra 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Geçici 8.maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında; az evvel bahsi geçen dava konusu yer ile ilgili, 1209 ada 6 parsel, 4.768,18 metrekare yüzölçümlü olarak ...'un tasarrufunda olduğu belirtilmek suretiyle Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/1147 Esas sayılı dosyasında dava konusu olduğundan söz edilerek 23.05.2013 tarihinde malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit yapılmış ve kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro Mahkemesince, Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası getirtilerek yapılan yargılama sonunda; Menderes Belediyesine yönelik açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, ... Kadastro Müdürlüğünce malik hanesi boş olarak gönderilen kadastro tespit tutanağının, kesinleşmiş Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/1147 Esas, 2010/14 Karar sayılı ilamı dikkate alınarak resen doldurulması gerektiği belirtilerek, 1209 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tespitin iptaline, 1209 ada 6 parseldeki 6.236,29 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tarla vasfı ve 1/5’er hisse ile davacılar ..., ..., ..., ..., ... adına tespit ve tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 11.11.2014 tarihli ve 2014/17388 Esas, 2014/12380 Karar sayılı ilamıyla; “3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddesinde yer alan "mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine re'sen devrolunur." hükmü uyarınca, kadastro sırasında kadastro tutanağının davalı olarak düzenlenebilmesi için kadastro tespit günü itibariyle derdest bir davanın bulunması zorunludur. Çekişmeli taşınmaz hakkında genel mahkemede açılmış bulunan davanın kadastro tespit gününden önce sonuçlanıp kesinleşmiş olması halinde bu hüküm dikkate alınarak kadastro tespitinin Kadastro Müdürlüğünce tamamlanması zorunludur. Somut olayda; çekişmeli 1209 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti 23.05.2013 tarihinde yapılmış; çekişmeli taşınmaza ait kadastro tutanağında sözü edilen Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/1147 Esas, 2010/14 Karar sayılı ilamı ise 15.04.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Kadastro tespit günü itibariyle ortada derdest bir dava bulunmadığına göre kadastro ekibince, mahkeme hükmü de dikkate alınarak tutanağın malik hanesinin doldurulması zorunlu olduğu halde, davalı bulunduğundan bahisle malik hanesinin açık bırakılması doğru değildir.
Hal böyle olunca mahkemece, "kadastronun olağan usule göre tamamlanması için dosyanın Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine" karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek "malik hanesinin mahkemece doldurulması isabetsizdir” denilerek bozulmuştur. Kadastro Mahkemesince bozmaya uyularak; kadastro işleminin olağan usullere göre tamamlanması amacıyla 1209 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespit tutanağının, tespit tutanak aslı ile eklerinin dava dosyasıyla birlikte ... Kadastro Müdürlüğüne iadesine karar verilmiştir.
Kadastro Müdürlüğünce yapılan inceleme sonucunda, Mahkemeye yazı yazılarak; Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/14 sayılı kararına esas alınan 19.09.2008 ve 20.02.2009 tarihlerinde düzenlenen bilirkişi raporlarında, tescile esas krokinin koordinatlarının ve yüzölçümünün ne şekilde hesaplandığının anlaşılamadığı, kadastroca yapılan çalışmalarda dava konusu yerin 4.768,18 m2 olarak hesaplandığı, ancak mahkeme kararında 6.236,29 m2 olarak tesciline karar verildiği, asıl olanın mahkeme kararı olması ve mahkeme kararına esas tescil krokisinde de koordinatlar bulunmadığından tescil işlemlerinin yapılamayacağı belirtilmiştir. Bunun üzerine Menderes 1.Asliye Hukuk Mahkemesince ek bilirkişi raporu aldırılmış, bu arada davalı Belediye vekilince bilirkişi raporuna karşı verilen beyan dilekçesinde; yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulmuştur.
Mahkemece; tavzih talebinin kabulü ile, Mahkemelerinin 2005/1147 Esas ve 2010/14 Karar sayılı 19.01.2010 tarihli kararının (A) bendinin 1. fıkrasının "... İli Menderes İlçesi Özdere Beldesi, Orta Mahalle ... Mevkiinde bulunan ve karara esas alınan teknik bilirkişiler ... ..., ... ..., ..., ... ... ve ... ... tarafından 19.09.2008 tarihinde ve 20.02.2009 tarihinde tanzim olunan rapor ek raporda ve rapora ekli krokide sınırları belirlenip (C) harfi ile gösterilen 6.236.29 m² lik (Harita Mühendisi ... ...’ın 24.05.2017 tarihli ek raporunda ekli krokide C ile gösterilen 4.768,18 m² lik) tescil harici taşınmazın davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, Harita Mühendisi ... ...’ın 24.05.2017 tarihli ek raporunun ve eki krokinin kararın eki sayılmasına" şeklinde tavzihine, davalı Belediyenin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiş, verilen iş bu ek karar davalı Hazine ve Belediye vekillerince temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1975 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 24.06.1994 tarihinde ilânı yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1956 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. 2013 yılında ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca kadastro çalışması yapılmıştır.
SONUÇ: Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan 22.02.2018 tarihli tavzihe ilişkin ek kararın ONANMASINA, taraflarca taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 35,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 44,80 TL'nin temyiz eden Özdere Belediye Başkanlığından alınmasına 18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.