Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/24292 Esas 2013/2306 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/24292
Karar No: 2013/2306
Karar Tarihi: 13.02.2013

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2012/24292 Esas 2013/2306 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2012/24292 E.  ,  2013/2306 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, ilk prim kesintisinin yapıldığı aybaşından itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve temyiz nedenlerine göre davalı Kurumun tüm temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacının temyizine gelince,
    Davacı, 14.6.1999 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini, 02.01.2012 tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile de 6111 sayılı Yasa"dan yararlanma hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile Kurumun davacıyı 1.7.1999 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil etmesi nedeniyle konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu edilmeyen bir konuda ıslahla talepte bulunulması mümkün olmadığından davacının bu konuda dava açma hakkı saklı kalmak üzere 6111 sayılı Yapılandırma Yasa"sından faydalanması gerektiğinin tespiti isteminin reddine karar verilmiştir.
    HMK"nın 176.maddesine göre usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur.
    Davacının harcını yatırmak suretiyle yeni bir talepte bulunması halinde bu talebin ek dava olarak nitelendirilmesi mümkündür.
    Somut olayda, davacının dava dilekçesinde yapılandırma yasasından yararlandırılması konusunda bir talebi bulunmadığı, yalnızca 14.6.1999 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini talep ettiği, 02.01.2012 tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile de 6111 sayılı Yasa"dan yararlanma hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmesini istediği anlaşılmaktadır.
    Davacının sunduğu ve ıslah dilekçesi olarak nitelendirdiği 02.01.2012 tarihli dilekçe davanın tamamen ıslahı niteliğinde olmayıp talep sonucunun arttırılmasına yöneliktir. Davacı, bu dilekçe ile birlikte harç yatırmış olup mahkemece ek dava olarak nitelendirilmesi gerekir.
    Mahkemece, 02.01.2012 tarihli dilekçenin ek dava dilekçesi olarak kabulü ile davacının 6111 sayılı Yasa"dan yararlanma istemi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.