13. Hukuk Dairesi 2016/21633 E. , 2019/9120 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının maliki bulunduğu ... adresindeki gayrimenkulü tarafına satma vaadiyle anlaştıklarını, karşılığında davalıya verdiği dava konusu 30/10/2005 vade tarihli 5.000,00-TL bedelli, 30/11/2005 vade tarihli 5.000,00-TL bedelli, 30/12/2005 vade tarihli 5.000,00-TL bedelli, 30/01/2007 vade tarihli, 5.000,00-TL bedelli bonolarla 20.000,00-TL, yine tarafına ait keşidecisi ... Ambalaj Ltd. Şti. olan 18/02/2006 tarihli 7.500,00-TL bedelli, 11/03/2006 tarihli, 7.500,00-TL bedelli 2 adet çek toplamı 15.000,00-TL olmak üzere toplam 35.000,00-TL"yi inşaat süresince tahsil ettiğini, ödediği çekler ve senetlerin delil olma kabiliyetine güvenerek davalıdan başka hiçbir belge almadığını ancak inşaat bittikten sonra satış vaadini yerine getirmediğini ve davalının çek ve senetleri ödemeyerek kendisini uzun süre oyaladığını, davalının kötü niyetli olduğunun anlaşılması ile ... 2. Noterliği 11/07/2008 gün ve 16407 yevmiye numaralı temerrüt ihtarı ile senetlerin ödeme gününden itibaren, çeklerin keşide tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesinin istendiğini, buna rağmen davalının borcunu ödemeye yanaşmadığını beyan ederek; söz konusu alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının tüm iddialarının hukuka aykırı olduğunu ve gerçeğe uygun olmadığını, kendisinin davacıya hiçbir taşınmaz satışı vaadinde bulunmadığını, herhangi bir inşaat da yapmadığını, davacının taşınmaz satış vaadinden bahsettiğini, ancak satışın icrasını değil de ödediğini iddia ettiği senetlerin tahsilini talep ettiğini, sözleşme olduğunu iddia ettiğini, ancak ortada bir sözleşmenin olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 20.000,00 TL"nin 27/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının satışını vaad ettiği taşınmaz için davalı tarafa verdiği her biri 5.000,00 TL bedelli 4 adet senet ve her biri 7.500,00 TL bedelli iki adet çekin davalı tarafça tahsil edildiğini, ancak inşaatın tamamlanmasına rağmen davalının kendisini oyaladığını beyan ederek tahsil edilen bono ve çek bedellerinin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacı tarafla aralarında taşınmaz satışına dair bir sözleşme bulunmadığını, davacının işçisi ..."ün davacıdan olan işçilik alacaklarını imzaladıkları temlikname gereği kendisine temlik etmesi nedeniyle dava konusu senetlerin davacı tarafından keşidelenerek tarafına verildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece her ne kadar; "".. Davalı vekili, hukuki ilişkiyi inkar etmiştir. Ancak ciro ve ödeme konusunda herhangi bir inkarı bulunmamaktadır. Ayrıca zamanaşımı definde bulunmamıştır. Bonolarda bedel kaydı açıklaması bulunmaktadır. Bedel kaydı bonunun zorunlu unsurlarından değildir. Bedel kaydı bonoyu düzenleyen ile bono lehtarı arasındaki hukuki ilişkiyi gösteren bir işarettir. Borçlu bononun bedelsizliğini HUMK."a göre ispat etmelidir. Bu dosyada çözümü gereken husus, temel hukuki ilişkinin ve temel alacağın ne şekilde ispat edilmesi gerektiğidir. Tapu harici yapılan satışlar HUMK."un hükümlerine göre ancak senetle ispat edilebilir. Davacı bunun için 4 adet bono ve 2 adet çek sunmuştur. Davalı bono ve çek bedellerinin alınmadığı konusunda bir itirazı yoktur, ancak zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. Zamanaşımına uğramamış bono ve çekler satışın yapıldığına dair yazılı delil başlangıcı kabul edilmelidir. Zamanaşımına uğramamış olsa bile ciro edilmemiş senet ve çekler yazılı delil başlangıcı sayılır. Bu nedenle davacı tanıkları görevsiz mahkemede dinlenmiştir.."" gerekçesiyle bonoların satışın yapıldığında dair yazılı delil başlangıcı olduğu kabul edilerek bonoların bedelsizliğini ispat yükü davalıya yüklenmiş ve davacı tarafın tanıkları dinlenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, bono, kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren illetten mücerret kambiyo senetlerinden olduğundan, davacı, söz konusu bonoların davalının kendisine satmayı vaad ettiği taşınmaz için verildiğini ve bonolar tahsil edilmesine rağmen sözleşme gereklerinin yerine getirilmediğini, ancak bu kuvvette yazılı belge ile ispatlayabilir. Her ne kadar 30.11.2015, 30.12.2015 ve 30.01.2016 vadeli senetlerde zorunlu unsur olan düzenleme yeri bulunmadığından bu senetler kambiyo senedi vasfına haiz olmasa da, senet altındaki imzalar davacı tarafça inkar edilmediğinden, her biri davalı lehine imzası ikrar edilmiş adi yazılı belge niteliğinde olup, davacının iddiasını miktar itibariyle yine aynı kuvvette yazılı bir belge ispatlaması gerekir. Bu durumda davacı, söz konusu senetlerin davalının satmayı vaad ettiği taşınmaz karşılığında verildiğini yazılı bir belge ile ispatlayamadığından bu yönden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi