Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/9266
Karar No: 2010/242
Karar Tarihi: 19.1.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/9266 Esas 2010/242 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/9266 E.  ,  2010/242 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık bir adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece taşınmazın satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalının temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine,
    2-Davacının temyiz itirazlarına gelince;
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen taksim istemesine engel teşkil etmez.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen taksiminin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen aynen taksime karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
    Aynen taksimin mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
    Aynen taksim halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye hudutları dışında ise İl İdare Kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre aynen taksimin mümkün olup olmadığı sorulur. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
    Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
    Olayımıza gelince dava konusu taşınmazın tapuda 1424 m2 büyüklüğünde arsa vasfıyla 680/1195 payının davacı, 515/1195 payının ise davalı adına kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece mahallinde yapılan keşif neticesi düzenlenen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın ifrazının mümkün olabilmesi için ifraza uğrayan her iki parselinde yola cephesinin bulunması gerektiği oysa taşınmazın tek yönlü yola cephesi bulunup burada da davalıya ait ev bulunduğu bu nedenle ifrazının mümkün olmadığı belirtilmişse de ... Belediye Başkanlığı tarafından gönderilen imar krokisinde taşınmazın batı ve kuzeyinde imar yolu mevcut bulunduğu bildirilerek taşınmazın ifraz sonucu oluşacak parsellerin yola cephesi olması kaydıyla taksiminin mümkün olduğu bildirilmiştir. ... Belediye Başkanlığı"nın bu yazısı üzerine bilirkişice düzenlenen ek raporda ifraz sonucu oluşacak parsellerin imar yolu olmakla birlikte bu kez paydaşlara düşecek alanların değerleri farklı olduğu gerekçesiyle aynen taksimin mümkün olmadığı belirtilmiş mahkemece de bu rapora değer verilerek taşınmazın satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir.Bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.Mahkemece konusunda uzman harita veya kadastro mühendisi bilirkişi aracılığıyla mahallinde keşif yapılarak taşınmazın aynen taksimimin mümkün olup olmadığının belirlenmesi aynen taksiminin mümkün olduğunun anlaşılması halinde bilirkişiye ifraz projesi hazırlattırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi