Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2085
Karar No: 2019/3736

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2085 Esas 2019/3736 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı tren kazası sonucu sakatlandığı için davalı kurumdan maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davacının %90 oranında kusurlu olmasına rağmen, davalı TCDD'nin de %10 oranında kusurlu olduğunu ve kazanın oluşumuna sebep olduğu için tazminat ödemeye mahkum edilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Maddi tazminat tutarı 32.230,93 TL olarak belirlenmiş, manevi tazminat ise 50.000,- TL olarak belirlenmiştir. Ancak istinaf sonrası manevi tazminat miktarı 20.000,- TL'ye indirilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- HMK'nın 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi ile değişik 362/1-a maddesi
- HMK'nın Ek 1. maddesi
- HMK'nın 346/2. maddesi
- HMK'nın 369/1. ve 371. maddeleri
- HMK'nın 370/1. maddesi
- HMK'nın 372. maddesi
11. Hukuk Dairesi         2018/2085 E.  ,  2019/3736 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07/06/2017 tarih ve 2014/627 E. - 2017/483 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nce verilen 01/03/2018 tarih ve 2017/799-2018/165 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait banliyö trenine 23.06.2012 tarihinde binerken peron ile tren arasındaki boşluğa düşerek sağ el parmaklarından ikisini kaybettiğini, sol elinin ise kullanamaz hale geldiğini, tedavisinin halen devam ettiğini, taşıyıcının kazaları önlemekle ilgili her türlü tedbiri almakla sorumlu olduğunu, davacının kaza tarihinde tekstil sektöründe usta singerci olarak çalıştığını ve günlük en az 60,00 TL yevmiye aldığını, kaza sebebiyle yaşam boyu sakat kaldığı gibi, meslekte kazanma gücünü tamamen yitirdiği ileri sürerek 50.000.-TL manevi, şimdilik 10.000.-TL maddi tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, maddi tazminat talebini 21.03.2017 tarihinde ıslah edip 22.230,93 TL artırmak suretiyle 32.230,93 TL"sına yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davacının ileri derecede alkollü olarak güvenlik çizgisini ihlal ederek tren henüz durmadan trene binmeye çalıştığını, dengesini kaybetmek suretiyle tren ile peron arasına düştüğünü, kusurun tamamen davacıda olduğunu, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının olay anında alkollü olduğu, tren durmadan ve kapı açılmadan trene binmek istemesi üzerine tren ile bekleme yeri arasındaki boşluğa düşerek sakatlanmasında Adli Tıp Kurumu raporuna göre %60 oranında maluliyet oluştuğu ve %90 oranında da kusurlu bulunduğu, davalı TCDD"nin tren ile bekleme yeri arasında 28 cm gibi bir mesafe (boşluk) bırakması nedeniyle insanların araya düşebileceği ve yaralanacağı bir mesafe olması nedeniyle %10 oranında kusurlu bulunduğu, aktüerya uzmanının hesaplamalarına göre maddi zararın 32.230,93 TL, yine davalı idarenin zamanında tedbir almamakla kazanın oluşumuna sebep olması, demir yolu taşıma işini yapan tacir konumda olması nedeniyle manevi zararın tamamından sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, toplam 32.230,93 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminat alacağının olay tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, kazanın 23.6.2012 tarihinde meydana geldiği davanın 17.10.2012 tarihinde kaza tarihinden itibaren 1 yıllık süre geçmeden açıldığı, davanın HMK 107 gereği belirsiz alacak davası hükümlerine göre açıldığından dava ve ıslah edilen kısım açısından zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı, davacının olay anında alkollü olarak henüz tren durmadan kontrolsüz şekilde kapı açılmadan trene binmeye çalışması nedeniyle %90 oranında kusurlu bulunduğu, davacının SGK"lı olmadığı singerci ustası olduğuna dair resmi bir kayıt bulunmadığı, aktüerya uzmanından alınan rapor Yargıtay uygulamalarına uygun bulunduğu, tazminat istemlerine ticari bir iş olan taşıma sözleşmesi kapsamında kaza tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesinde isabetsizlik bulunmadığı, kazanın meydana gelmesinde kapıları kapanmakta olan hareket halindeki trene binmeye çalışan davacının 1.derecede ağır kusuru bulunduğu nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı fahiş olduğu ve hakkaniyete uygun bulunmadığı gerekçeleri ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi "nin 07/06/2017 Tarih 2014/627 Esas- 2017/483 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği kaldırılmasına, maddi tazminat isteminin kabulüne, 32.230,93-TL maddi tazminatın 23.06.2012 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüyle 20.000,00 TL manevi tazminatın 23.06.2012 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, fazlaya dair manevi tazminat isteminin reddine karar vermiştir.
    Karar, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-HMK"nın 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi ile değişik 362/1-a maddesi hükmüne göre, Bölge Adliye Mahkemelerinin miktar veya değeri 40.000,00 TL"yi geçmeyen davalara ilişkin verdiği kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz. Bu miktar, HMK"nın Ek 1. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm tarihi itibariyle 41.530,00 TL"dir. Davada davacının talebine göre reddedilen manevi tazminat tutarı 30.000,00 TL olup yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı anlaşılmaktadır. HMK"nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, davacı vekilinin kesin olan karara yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin temyiz istemine gelince; İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacının Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükme yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, (2) no"lu açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2.675,92 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi