12. Ceza Dairesi Esas No: 2014/18711 Karar No: 2014/26650 Karar Tarihi: 25.12.2014
2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/18711 Esas 2014/26650 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hükümlü, 2. derece arkeolojik sit alanı içinde bulunan arazide duvar ve fosseptik çukuru inşaatı yapmıştır. Bu alanda izinsiz inşai faaliyet gerçekleştirmenin yasak olduğu bilinmesine rağmen yapılan işlem suç oluşturmaktadır. Kanun değişiklikleri nedeniyle yapılan uyarlama yargılaması sonucu hükümlü beraat etmiştir. Kanun yoluna başvurma hakkı bulunmaktadır. 5271 sayılı CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca Beraat hükmü verilmiştir. Kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılmanın, hakları ortadan kaldırmayacağı anlaşılmıştır. Detaylı kanun maddeleri belirtilmemiştir.
12. Ceza Dairesi 2014/18711 E. , 2014/26650 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca Beraat
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun"da getirilen değişiklikler nedeniyle yapılan uyarlama yargılaması sonunda tesis edilen hükümlünün beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükümlünün, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu"nun 10/03/1979 tarih ve A-1605 sayılı kararı ile tescilli 2. derece arkeolojik sit alanı içerisinde yer alıp, köy boşluğunda bulunan arazi üzerine izin almaksızın duvar ve fosseptik çukuru inşaatı yaptığı, dosya içerisinde mevcut 13/09/1983 tarihli ilan tutanağına göre, sit alanı olarak tescil kararının bir hafta süreyle hoparlör ile duyurulduğu ve askı yolu ile ilan edildiği, Şanlıurfa ili, Harran ilçesi nüfusuna kayıtlı olup aynı ilçede ikamet eden hükümlünün bahse konu ilana ve dolayısıyla bölgenin 2. derece arkeolojik sit alanı niteliğiyle tescilli olduğuna vakıf bulunduğunu kabul etmek gerektiği, kaldı ki, hükümlünün de aşamalardaki savunmalarında, inşaat yaptığı alanın tescilli ve alanda izinsiz inşai faaliyet gerçekleştirmenin yasak olduğunu bildiğini beyan ettiği, bu bakımdan hükümlünün üzerine atılı “izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunma” suçunun oluştuğu, 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinde sözü edilen “tebliğ” ve “ilan” hususlarının atılı suçun oluşmasında şekil şartı niteliği bulunmayıp, taşınmazın ya da bölgenin tescilli olduğunun vatandaşlar tarafından bilinmesi zorunluluğuna vurgu yapılmak istendiği, somut olayda, tescil tarihi itibariyle uygulanan mutat ilan vasıtalarıyla bölge tescili halka duyurulduğu gibi, hükümlünün de bölgenin niteliğini bildiğini açıkça beyan ettiği anlaşılmış ise de; İnfaz aşaması ile ilgili uyarlama hükmüne karşı 5275 sayılı Kanunun 98/1 ve 101/3 maddeleri uyarınca itiraz yoluna başvurulabileceği, 5271 sayılı CMK"nın 264/1 maddesine göre de, kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılmanın, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağı anlaşıldığından, katılan vekilinin dilekçesi itiraz olarak kabul edilip, CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca gereği merciince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.