2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/18712 Esas 2014/26649 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/18712
Karar No: 2014/26649
Karar Tarihi: 25.12.2014

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/18712 Esas 2014/26649 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Hükümlü, 1. derece arkeolojik sit alanında, tapuda Vakıflar Genel Müdürlüğü adına kayıtlı arazi üzerine izinsiz betonarme ev yapması sebebiyle suçlu bulunmuştur. Ancak, 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesi gereği, tescilli bir taşınmazın ya da bölgenin vatandaşlar tarafından bilinmesi şartının şekil şartı niteliği taşımadığı ve hükümlünün tescilli olduğunu bildiği kabul edilmiştir. Bu sebeple, hükümlünün beraatine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 65/1 maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/2-a, 264/1 ve 264/2 maddeleri
- 5275 sayılı İnfaz Kanunu'nun 98/1 ve 101/3 maddeleri
12. Ceza Dairesi         2014/18712 E.  ,  2014/26649 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca Beraat

    08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun"da getirilen değişiklikler nedeniyle yapılan uyarlama yargılaması sonunda tesis edilen hükümlünün beraatine ilişkin hüküm, hükümlü müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Hükümlünün, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu"nun 10/03/1979 tarih ve A-1605 sayılı kararı ile tescilli 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde yer alıp, tapuda Vakıflar Genel Müdürlüğü adına kayıtlı arazi üzerine izin almaksızın betonarme ev yaptığı, dosya içerisinde mevcut 13/09/1983 tarihli ilan tutanağına göre, sit alanı olarak tescil kararının bir hafta süreyle hoparlör ile duyurulduğu ve askı yolu ile ilan edildiği, Şanlıurfa ili, Harran ilçesi nüfusuna kayıtlı olup aynı ilçede ikamet eden hükümlünün bahse konu ilana ve dolayısıyla bölgenin 1. derece arkeolojik sit alanı niteliğiyle tescilli olduğuna vakıf bulunduğunu kabul etmek gerektiği, kaldı ki, hükümlünün de aşamalardaki savunmalarında, inşaat yaptığı alanın tescilli olduğunu bildiğini beyan ettiği, bu bakımdan hükümlünün üzerine atılı “izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunma” suçunun oluştuğu, 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinde sözü edilen “tebliğ” ve “ilan” hususlarının atılı suçun oluşmasında şekil şartı niteliği bulunmayıp, taşınmazın ya da bölgenin tescilli olduğunun vatandaşlar tarafından bilinmesi zorunluluğuna vurgu yapılmak istendiği, somut olayda, tescil tarihi itibariyle uygulanan mutat ilan vasıtalarıyla bölge tescili halka duyurulduğu gibi, hükümlünün de bölgenin niteliğini bildiğini açıkça beyan ettiği anlaşılmış ise de;
    İnfaz aşaması ile ilgili uyarlama hükmüne karşı 5275 sayılı Kanunun 98/1 ve 101/3 maddeleri uyarınca itiraz yoluna başvurulabileceği, 5271 sayılı CMK"nın 264/1 maddesine göre de, kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılmanın, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağı anlaşıldığından, hükümlü müdafii ile katılan vekilinin dilekçeleri itiraz olarak kabul edilip, CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca gereği merciince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.