17. Hukuk Dairesi 2014/11025 E. , 2015/10173 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 6.10.2015 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; trafik sigortası bulunmayan aracın neden olduğu kazada müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 10.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 8.9.2011 tarihli dilekçesi ile talebini 36.371,63 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ilk kararında davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Hükmüne uyulan, Dairemizin 11.10.2012 tarihli, 2011/13071 Esas, 2012/10944 Karar sayılı bozma ilamında; "... ...."nun 111. maddesi uyarınca öncelikle davanın süresinde açılıp açılmadığının değerlendirilmesi, süresinde olduğunun kabulü halinde, ilk önce ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi, şayet ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminatın hesaplanması ve zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmesi; kabule göre de, davalı vekilinin, kazada motosiklet yolcusu olan davacının motosiklette üçüncü kişi olduğu, kask takmadığı bu nedenle zararın meydana gelmesinde ve artmasında müterafik kusuru olduğu savunması üzerinde durularak, savunmalara itibar edilmesi halinde BK."nun 43 ve 44. maddeleri uyarınca, belirlenen tazminattan ayrıca indirim yapılarak hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, ... bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; ibra tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar 2 yıldan fazla süre geçtiği ve 2 yıl içinde davacı tarafça bu miktarın kabul edilmediğine ilişkin herhangi bir irade açıklaması olmadığı gerekçesiyle, davanın süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 2,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 6.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.