Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/14203
Karar No: 2021/1873
Karar Tarihi: 29.03.2021

Danıştay 4. Daire 2016/14203 Esas 2021/1873 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/14203
Karar No : 2021/1873

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Gıda Pazarlama ve Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2010/3,6,7 dönemleri üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının fatura aldığı Yıldırım Vergi Dairesi mükellefi ... İplik Ayakkabıcılık Gıda Tekstil Tic. ve San. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin incelenmesinden; anılan şirket hakkında yapılan yoklamaların yeterli olmadığı, sadece beyanlar üzerinden tespitlerin yapıldığı, şirketin gerçek bir ticari faaliyeti olmadığı hususu tam olarak ortaya konulamadığından, re'sen tarh olunan vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Gerçek bir ticari faaliyet karşılığında düzenlenmeyen faturalarda yer alan katma değer vergilerinin indirim konusu yapılmasının Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca mümkün olmadığı, yasal defterlere kaydedilerek indirim konusu yapılan vergilerin reddi suretiyle re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı Yıldırım Vergi Dairesi mükellefi ... İplik Ayakkabıcılık Gıda Tekstil Tic. ve San. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda; şirketin 26/10/2009 tarihinde kurulduğu, mükellefiyetinin 30/09/2010 tarihinde Yıldırım Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından re'sen terkin edildiği, 14/01/2011 tarihinde Osmangazi Vergi Dairesi mükellefi olarak yeniden faaliyete başladığı, 30/09/2010 tarihi itibari ile mükellefiyet kaydının re'sen terkin ettirilmiş olmasına ve 2010/10,11,12 dönemi KDV beyannamelerini vermemesine rağmen, mükellef kuruma satış ve kurumdan alış yapan firmaların olduğu, mükellef kurumun ortakları ve yöneticilerinin haklarında sahte fatura düzenleyicisi olduğu yönünde olumsuz tespit bulunan başka firmalara da ortak oldukları, 2009/11-12 dönemi KDV matrahının 120.730,00-TL, 2010/Ocak-Eylül döneminde beyan olunan toplam KDV matrahının 7.871.085,31-TL olduğu, 664.024,07 TL vergi borcu olduğu, ödeme yapmadığı, şirketin verdiği muhtasar beyannamelerde hiç işçi çalıştırmadığı, muhasebeci ve kira ödemelerine ilişkin beyanname vermediği, 2009 ve 2010 yılında hiçbir işçisinin olmayışının faaliyeti ile çelişkili olduğu, 2010 yılında mükellef kurumun yapmış olduğu alışların 7.180.345,00-TL tutarındaki kısmının vergi tekniği raporu bulunan mükelleflerden temin edildiği, ayrıca mükellef kurumun 31/12/2009 tarihinde mükellefiyet re'sen terkin ettirilen mükelleften 2010/Temmuz döneminde 1.230.000,00-TL tutarında alış yaptığı, bu alış faturalarının da sahte olduğu, dolayısı ile şirketin 2010 yılında toplam 8.410.345,00-TL tutarında sahte belge kullandığı, şirketin kurumlar vergisi beyannamesinde brüt=net satışlarının 8.013.688,61-TL olduğu, satışlarının maliyetinin ise 7.967.272,04-TL olduğu, alış ve satış tutarlarının uyumsuz olduğu, Ba-Bs formlarının analizinden 2010 yılında 8.213.692,61-TL tutarında satışının olduğu, işçisi, aracı, yeterli sermaye ve demirbaşı bulunmadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, şirketin yüksek miktarda alış ve satış bildirmesine rağmen işçi çalıştırmadığı, adresinde bulunamadığı, ortak ve yöneticileri hakkında olumsuz tespit bulunduğu, vergi borçlarının ödenmediği, ortak ve yöneticilerine ulaşılamadığı, alışlarının tamamına yakınını sahte fatura ile belgelendirildiği, anılan hasılatı gerçekleştirebilecek fiziki kapasiteye sahip olmadığı, mükellefin satış bildirdiği karşı mükellefler tarafından Ba formlarında ilgili alışın beyan edilmediği görüldüğünden mükellefin uyuşmazlık konusu dönemlerde gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı ve davacıya düzenlemiş olduğu faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği anlaşıldığından, Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu .... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 29/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi