Esas No: 2016/20017
Karar No: 2021/1875
Karar Tarihi: 29.03.2021
Danıştay 4. Daire 2016/20017 Esas 2021/1875 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/20017
Karar No : 2021/1875
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, kanuni temsilcisi olduğu Tas.Hal. … Dış Tic ve Ulus. Nakl Ltd Şti'.'nin sahte belge düzenlediğinden bahisle re'sen tarhedilen 2011/1-3 ila 10-12 dönemleri vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının kanuni temsilcisi olduğu … Dış Tic ve Ulus. Nakl Ltd Şti hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerin, işçi çalıştırması, ihracat yapması, vergi borcunun çok fazla olmaması, yapılan yoklamalarda adresinde bulunması nedeniyle yeterli olmadığı, anılan şirket hakkında yapılan incelemenin bu haliyle eksik olduğu ve mükellefin sahte fatura düzenlediğini ortaya koyacak nitelikte olmadığından, davacının kanuni temsilcisi olduğu … Dış Tic ve Ulus. Nakl Ltd Şti' nin 14/01/2011 tarihinden itibaren düzenlemiş olduğu faturaların tamamının sahte olduğunun kabulüyle elde etmiş olduğu komisyon gelirinin vergilendirmesi için takdir komisyonuna sevkinde ve takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden yapılan cezalı vergilendirme işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu vergilendirme işleminin yapılmasının yerinde olduğu, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlenmiş; 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış; 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
Davacının ilgili dönemlerde kanuni temsilcisi olduğu Tas. Hal. … Tic ve Ulus. Nakl Ltd Şti hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda; mükellef şirketin 23/02/2010 tarihinde faaliyete başlayan şirket tüzel kişiliğinin, 17/02/2014 tarihinde tasfiye edilerek sona erdirildiği, defter-belge ibraz yazısı tebliğ edilememesi nedeniyle incelemenin vergi dairesi tarh dosyası üzerinden yapıldığı, şirketin kuruluşundan tasfiyesinin sonuna kadar işlemlerin önce vekalet ile, akabinde ise doğrudan kanuni temsilci olarak davacı tarafından yürütüldüğü, 03/03/2010 tarihli açılış yoklaması ile 12/05/2011 tarihli yoklmada, şirketin tekstil ürünleri, inşaat malzemeleri ve uluslararası taşımacılık işi ile iştigal edeceği, iş yerinin yaklaşık 100 m2 olduğu, halen iş yerinde işçi çalıştırılmadığı, şirkete ait şube ve deponun bulunmadığı, demirbaş olarak 2 adet bilgisayar, 1 adet faks, yazıcı, 3 adet masa, 10 adet koltuk 3 adet evrak dolabı bulunduğunun tespit edildiği, 2011 yılında toplam 14.580.418,00 TL tutarında katma değer vergisi matrahı beyan edildiği, aynı yıl içinde BA formuyla bildirilen toplam 14.517.138,00 TL tutarındaki alışın tamamı hakkında sahte belge düzenleme hususunda tespitler bulunan firmalardan olduğu, mükellef şirket adına, 2010/01-03 - 2012/10-12 dönemlerine kadar ortalama 3-4 işçi çalıştırıldığının beyan edildiği, toplam 6.513,76 TL vergi borcu bulunduğu, mükellefin 01/05/2010-14/01/2011 tarihleri arası 18 adet ihracat işlemi olması ve bu ihracatların gerçekliği hakkında aksine bir done bulunmaması dolayısıyla bu ihracatların en son yapıldığı tarih olan 14/01/2011 tarihinden itibaren gerçek bir faaliyeti bulunmadan sahte fatura düzenlediği tespitinden hareketle, 14/01/2011 tarihinden sonra şirket adına beyan edilen katma değer vergisi tutarları üzerinden %2 komisyon geliri elde edildiği kabul edilmek suretiyle takdir komisyonunca matrahlar belirlendiği, asıl yükümlü şirketin tasfiye edilerek tüzel kişiliğinin sona erdirildiğinin anlaşılması üzerine de ilgili dönemlerde şirketin kanuni temsilcisi olan davacının sorumluluğuna gidilerek kanuni temsilci sıfatıyla uyuşmazlığa konu cezalı tarhiyatların yapıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, çalışan işçi beyan etmesine karşılık yapılan yoklamalarda çalışana rastlanmaması, mükellefin birbirinden farklı uzmanlık gerektiren konularda faaliyet göstereceğini beyan etmesine karşın belirtilen işleri yapacak bir uzmanlığa, ticari organizasyona sahip olmadığı, mükellefe ait araç ve emtianın tespit edilemediği, şirket kurucu ortaklarından ...'a ait şirket açılış yoklamasında vergi dairesine ibraz edilen nüfus cüzdan örneğinin sahte olduğunun tespit edilmesi, iş hacmi çok yüksek olmasına karşın şube ve deposunun bulunmaması ve vergi tekniği raporundaki diğer tespitler karşısında, anılan mükellefin 14/01/2011 tarihinden sonra gerçek yönüyle ticari faaliyet göstermediği, dolayısıyla şirket adına düzenlenen faturaların gerçek bir alım satım ilişkisine dayalı olmayan sahte faturalar olduğu, takdir komisyonunca tespit edilen matrahlar üzerinden kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına yapılan dava konusu cezalı geçici vergi tarhiyatlarında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmış olup, aksi yöndeki Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, Mahkemece yeniden verilecek kararda geçici vergi asılları bakımından bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 29/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.