Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10917
Karar No: 2014/13838
Karar Tarihi: 25.11.2014

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/10917 Esas 2014/13838 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2014/10917 E.  ,  2014/13838 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vs. vekili Avukat ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 104 ada 285, 432, 620, 105 ada 20, 125 ada 7, 126 ada 127, 129 ada 115, 131 ada 35 parsel sayılı 5564,56; 6061,54; 4595,28; 3396,67; 315; 2434,96; 2795,34; 4060,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni davalı ..., 145 ada 250 parsel sayılı 4452,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz aynı nedenle davalı ..., 127 ada 79, 128 ada 52, 61 ve 83, 129 ada 75 ve 139 parsel sayılı 1700,93; 1328,67; 3149,20;5281,42; 740,30 ve 2122,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile eşit paylarla davacılar ... ve İbrahim ile davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ..., taşınmazların muris babaları Hüseyin Hulki Duman’dan intikal ettiği, mirasçılar arasında paylaşım yapılmadığı iddiası ile taşınmazların veraset ilamındaki payları oranında adlarına tescili istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 126 ada 127 parsel hakkındaki davanın kısmen kabulüne, güneyde kalan 1/2"lik bölümünün tapu kaydının iptali ile 6 pay kabul edilerek birer payının davacılar adına tesciline, 104 ada 285, 125 ada 7, 129 ada 115, 145 ada 250 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile 3 pay kabul edilerek birer payının davacılar adına tesciline, 104 ada 432, 620, 131 ada 35, 127 ada 79, 128 ada 52, 61, 83, 75, 129 ada 139 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre 104 ada 432, 620, 127 ada 79, 128 ada 52, 61 ve 83, 129 ada 139 ve 131 ada 35 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin 129 ada 75 parsel
    sayılı taşınmaz hakkındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davanın 129 ada 75 parsel sayılı taşınmaz hakkında açıldığı, tüm araştırma ve incelemenin de bu parsel yönünden yapıldığı ancak hüküm fıkrasında 128 ada 75 sayılı parsel hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece dava konusu olmayan parsel hakkında hüküm kurulması isabetsiz ise de; bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın hüküm fıkrasının 2- E bendinin 1. satırında yer alan “75” sayısından önce gelmek üzere “129 ada” sözlerinin yazılmasına ve bu parselle ilgili hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA,
    3- Davacılar vekilinin 105 ada 20 parsel hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; davacılar tarafından davalılar Hüseyin ve ... adına kayıtlı olan tüm taşınmazlar hakkında dava açılmış olup, dosyaya gelen tapu kayıtlarına göre 105 ada 20 sayılı parsel de ... adına kayıtlı olup davaya konu olduğu, mahkemece de bu parsel hakkında keşif ve inceleme yapıldığı halde söz konusu parsel hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olup davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    4- Dava konusu 126 ada 127 parsel sayılı taşınmaz yönünden; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak bu parsel yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilerek "güneyde kalan 1/2"lik kısım" yönünden hüküm kurulmuştur. Dosyaya sunulan fen bilirkişisi raporu incelendiğinde bu taşınmazın krokisi üzerinde bir ayırma yapılmadığı gibi hükümden de "1/2"lik kısım" denilen yerin nereye karşılık geldiği anlaşılamadığından bu hali ile hükmün infazı olanaklı değildir. Hakimin infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde infazı kabil karar vermekle yükümlü olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle, bu parsel yönünden yeniden keşif yapılarak daha önceki keşifteki beyanlar da gözetilerek davalının kayınpederinden kaldığı belirtilen bölüm ile tarafların miras bırakanından kalan bölümü ayrı ayrı gösterecek şekilde infaza elverişli kroki düzenlettirilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA,
    5- Davalılar vekilinin 145 ada 250 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazları yönünden; Mahkemece, taşınmazın kök muristen kaldığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına, usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmamaktadır. Davacılar taşınmazın kök murisleri...’dan kaldığını ileri sürerek miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir. Kök muris... 1954 yılında vefat etmiş olup terekesi el birliği ile mülkiyet şeklindedir. Davalı ... ...mirasçısı olan ...’ın oğlu olup ...’in halen sağ olması nedeni ile mirasçılık sıfatı bulunmayıp terekeye göre 3. kişi durumundadır. Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 640 ve 702. maddeleri uyarınca, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir dava tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütemez. Bu halde, diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi gerekir. Hal böyle olunca, davacılara diğer mirasçıların davaya katılımını sağlaması veya muvafakatlarını alması ya da terekeye temsilci tayin ettirmesi için süre verilmeli, taraf teşkilinin sağlanması halinde işin
    esasına girilerek iddia ve savunma doğrultusunda tüm deliller toplanıp değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup davalılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
    6- Dava konusu 104 ada 285, 125 ada 7 ve 129 ada 115 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise; davacı taraf dava konusu taşınmazların kök muristen kaldığını ileri sürmüş, davalı taraf ise muristen kalan taşınmazların paylaşıldığını ileri sürmüş ve buna delil olarak da davacılar adına tapuya kayıtlı olan taşınmazlar gösterilmiştir. Keşifte alınan beyanlar ise tarafların ileri sürdükleri hususları açıklamaktan uzak soyut içeriklidir. Kural olarak ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, mirasçıları arasında yöntemine uygun bir paylaşmanın varlığından söz edilebilmesi için, ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, tüm mirasçılarının bir araya gelerek terekeyi kendi aralarında pay etmeleri, her bir mirasçının, kendi payına düşeni aldıktan sonra, terekedeki diğer miras haklarından vazgeçmesi gerekir. Mahkemece paylaşmanın varlığına dair yeterli araştırma yapılmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle muristen kalan tüm taşınmazlar ile taraflar adına tespit ve tescil edilen taşınmazlara ait kadastro tutanak örnekleri ve tapu kayıtları getirtilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından kök muris...’dan intikal eden taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile paylaşılıp paylaşılmadığı ve paylaşılmış ise paylaşımın ne zaman yapıldığı, çekişmeli taşınmazların paylaşıma konu olup olmadığı, oldu ise kime düştüğü, paylaşımda her bir mirasçıya yer verilip verilmediği, kadastro tespit tarihine kadar taksimin bozulup bozulmadığı, paylaşımdan sonra taşınmazları kimin kullandığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taşınmazlarda yöntemine uygun bir paylaşımın bulunmadığının anlaşılması halinde bir mirasçı tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına sürdürüldüğü yönündeki kural göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar göz önünde bulundurulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılar ve davalılara ayrı ayrı iadesine, 25.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi