9. Hukuk Dairesi 2014/1525 E. , 2014/2817 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ISPARTA İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2011
NUMARASI : 2009/415-2011/289
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, kullanılmamış yıllık izin ücreti, ilave tediye alacağı ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılardan I.. B.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı Belediye Başkanlığına bağlı olarak diğer davalı şirketin işçisi konumunda gıda mühendisi olarak çalışırken rızası dışı ücretsiz izin uygulaması yapılıp ücretlerin tam ve zamanında ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı olarak fesh ettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin, maaş ve ilave tediye alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı I.. B.. vekili, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, tüm sorumluluğun diğer davalı alt işverende olduğunu, ücret ödemesinden Belediyenin sorumlu olmadığını, davacının kıdem tazminatı isteme hakkı bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı A.. Temizlik Ltd. Şti. vekili ise, kendilerinin işveren değil işveren vekili olduklarını, davacının Belediyenin işçisi olduğunu, işçinin işe girişi ile iş sözleşmesinin sonlandırılmasının belediye tarafından gerçekleştirildiğini, ücret ödemesi gecikmesinin Belediyenin hak edişleri geç ödemesinden kaynaklandığını, davacının yıllık izinlerini de kullandığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 16/10/2005 tarihi ile 10/07/2009 tarihleri arasında davalı I.. B.."na ait işyerlerinde alt işveren elemanı gıda mühendisi olarak çalıştığı, ücretlerinin tam ve zamanında ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini 4857 Sayılı Yasa"nın 24/II maddesi gereğince haklı olarak sona erdirdiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, davacının 3 yıllık çalışma süresine göre toplam izin süresinin 42 gün olduğu, 2008 yılı içerisinde kullanmış olduğu 10 günlük ücretli izin düşüldükten sonra kullunmadığı 32 gün ücretli izin hakkı bulunduğu, son üç aylık ücretlerinin eksik ödendiği, Belediyenin sunduğu bordrolarla banka kayıtlarına göre 13 günlük ilave tediye alacağının da ödenmediği, asıl işveren alt işveren hükümlerine göre her iki davalının birlikte sorumlu olduğu, gerekçesi ile davanın kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı Belediye Başkanlığı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Belediye Başkanlığı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
4857 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında, işçinin aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştığı sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin de aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi zorunludur. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz. Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenmelidir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz.
Somut olayda, yıllık izin ücreti hesabı yapılırken davacının kullandığı 10 günün altındaki yıllık izin sürelerini dikkate almayan hatalı rapora itibarla hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.