22. Hukuk Dairesi 2015/479 E. , 2015/8676 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönündeki kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, yıllık ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, dosyaya sunulan iş sözleşmesinde yer alan fazla çalışmanın aylık ücrete dahil olduğuna ilişkin hükmün nazara alınmadan fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınması hatalıdır. Anılan sebeple, yıllık ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olmak üzere, fazla çalışmanın aylık ücrete dahil olduğu kabul edilerek, fazla çalışma ücreti alacağı yeniden hesaplanmalıdır.
3-Anayasanın 141. maddesinde, her türlü yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde de düzenleme altına alınmıştır. Anılan kanuni düzenlemede hakimin, uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangilerine değer vermediğini, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğunun kabul edilebileceği sonucuna varılabilir. Hükmü kuran hakimin böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın yanları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka ve en önemlisi adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır.
Mahkeme kararının gerekçesinde, ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def"inin değerlendirildiği ifade edilerek, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmış ise de, ıslaha karşı zamanaşımı savunması karşısında davaya konu anılan alacakların ne şekilde etkilendiği veya etkilenmediği usulünce tartılışılıp, hesaplama yapılmaksızın sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Anılan sebeple, gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak, ıslaha karşı süresinde ileri sürülen zamanaşımı def"i karşısında, söz konusu alacakların etkilenip etkilenmediği denetlemeye elverişli şekilde gerekçeli olarak değerlendirilmeli ve bir sonuca gidilmelidir. Yazılı şekilde, Anayasanın 141. maddesi ve 6100 sayılı Kanun"un 297. maddesine aykırı davranılması hatalı olmuştur.
Yukarıda yazılı sebeplerden, eksik incelemeyle usul ve kanuna aykırı karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.