13. Hukuk Dairesi 2016/19239 E. , 2019/9115 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 14/07/2011 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile ""... Sitesi"" A Blok 9. Katta bulunan 35 nolu bağımsız bölüm daireyi davalıdan satın aldığını ancak davaya konu dairenin sözleşme, proje ve örnek daire ile ve yine gazetede belirtilen nitelikten farklı yapıldığını veya bu niteliklerin hiç yapılmadığını, başlama ve bitim tarihlerine uyulmadığını, ayrıca yapımında kullanılan malzeme ve işçilik açık ve net olarak belirtilmesine rağmen buna uyulmadığını, sözleşmeye göre dairenin 30.01.2013 tarihinde teslim edilmesi gerekirken halen teslim edilmediğini, bu nedenle yapı kullanma izni ve su vb. aboneliklerin bulunmadığını, eksik ve ayıpların giderilmesi amacı ile ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/283 D.İş.dosyasıyla tespit yaptırdığını, tespit raporunda bağımsız bölümde 2.450,00 TL, taşınmazda 15.000,00 TL eksiklik ve kira mahrumiyeti nedeni ile 3.900,00 TL bedel belirlendiğini, bu raporda talepler tam olarak değerlendirilmediğinden rapora itiraz edildiğini, ... 1 Noterliği’nin 25/11/2013 tarih 22342 yevmiye nolu ihtarı ile ihtirazi kayıt ile davalı şirketten 2.250,00 TL meblağındaki tutarı aldığını ihtar ettiğini, davalının sanki 5 aylık kira alacağı varmış gibi ödeme yapmışsa da 30.01.2013 tarihinde sözleşmeye uygun şekilde teslim edilmesi gereken dairenin bu güne kadar teslim edilmediğini ve davanın açıldığı tarihe kadar 12 aylık kira alacağının bulunduğunu, ayrıca henüz taşınmazı teslim alamamasına rağmen taşınmaz ve bağımsız bölüme ilişkin site aidatı ile yakıt parası olarak toplam 520,00 TL ödeme yaptığını beyan ederek; bağımsız bölüm ve ana taşınmaz, çevre düzenindeki eksik ve ayıplı işler, sözleşmeye, örnek daireye ve ... Gazetesi ile diğer yayınlarına uygun tamamlanmaması, belirtilip de yapılmayan eksik imalatlar, açık ayıplı imalatlar ve bu imalatların söküm ve sözleşmeye, örnek daireye ve ... Gazetesi ile diğer yayınlara uygun hale getirilmesi için gereken masraflar, kötü işçilik kaynaklı zararlar nedeni ile fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı kalmak üzere 17.450,00 TL, bağımsız bölümün teslim edilmesi gereken 31.01.2013 tarihinden itibaren yoksun kaldığı kira bedeli olarak 4.950,00 TL, bağımsız bölümün teslim edilmesi gereken 31.01.2013 tarihinden itibaren dairesine kavuşamadığı halde ödemek zorunda kaldığı site aidatı ile yakıt parası olarak 520,00 TL ve 1.982,85 TL delil ve tespit gideri olmak üzere toplam 24.902,85 TL’nin hak ediş tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının ortak alanlardaki ve bağımsız bölümlerdeki eksiklikler bakımından açtığı davanın kabulü ile; 17.450,00 TL"nin ve davacının bağımsız bölümün geç teslimi ile ilgili (kira alacağı) davasının kısmen kabulü ile; 2.610,00 TL"nin; dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kira alacağı talebinın reddine, site aidatı için açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Ayıp ve kusurlu imalatlar ve eksik ifa nedeni ile satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nispi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Nisbi metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan 27.07.2015 tarihli raporda; ortak alanlarla ilgili olarak kullanılan tanıtım materyallerinde yer aldığı halde yapılmayan işler için değer kaybının belirlenmesi amacıyla alınan 13.01.2014 tarihli tespit raporu ve 16.04.2015 tarihli 2.bilirkişi raporunda 15.000,00 TL değer azalması tespit edilmiş olduğunu, takdiri mahkemeye ait olmak üzere aralarında değer kaybı miktarı yönünden mübayenet olmayan tespit raporu ve 2.bilirkişi raporuna itibar edilmesi gerektiği belirlenmiş, tespit raporu ve 16.04.2015 tarihli 2.bilirkişi raporunda; ortak alanlardaki eksiklikler nedeniyle bağımsız bölümün değerinde %10 oranında düşüş olacağı belirtilerek, bağımsız bölümün dava tarihi itibariyle değeri olarak belirlenen 150.000,00 TL üzerinden hesaplama yapılmış ve eksiklikler nedeniyle davacının talep edebileceği bedel tenzili 15.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Bilirkişilerin yaptığı ve mahkemece de kabul edilen hesaplamanın Dairemizin benimsediği nispi metoda uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında bilirkişi raporu alınıp, dava konusu taşınmazın sözleşme tarihi itibariyle ayıplı ve ayıpsız değerinin belirlenmesi ve sözleşmede kararlaştırılan satış bedeli de dikkate alınarak Dairemizce uygulanan nispi metoda göre değer azalmasının hesaplanması ve hasıl olacak sonuca göre uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, davalı yönünden HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık, davacı yönünden HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.