Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2011/16044 Esas 2012/771 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16044
Karar No: 2012/771

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2011/16044 Esas 2012/771 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2011/16044 E.  ,  2012/771 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.06.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında yüzölçümü düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _K A R A R_

    Davacı, 173 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 4.636.463 m2 olan yüzölçümünün 4.660.069 m2 olduğunu ileri sürerek düzeltilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
    Dava, kayıttaki yüzölçümü ile taşınmazın gerçek yüzölçümü arasındaki farklılığın giderilmesi istemiyle açılmıştır.
    Çapa bağlanmış taşınmaz malların yüzölçümü kural olarak çap kaydının uygulanması ile belirlenir. Ancak, taşınmazın kadastro tespiti sırasında veya sonradan yapılan işlemler nedeniyle ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ve bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası varsa bunun düzeltmesi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre re’sen veya ilgilinin müracaatı üzerine kadastro müdürlüğünce yapılabilir. Kadastro müdürlüğünün yaptığı işlem üzerine bu işlemin iptali için de sulh mahkemelerinde dava açılma olanağı vardır.
    Somut olayda ise; davacı tarafından anılan yasanın 41.maddesine dayanılarak işlem yapılmak üzere kadastro müdürlüğüne başvurulmamış, doğrudan mahkemede dava açılmıştır. Yasada öngörülen işlem basamakları yerine getirilmeden doğrudan açılan davanın dinlenme olanağı yoktur.
    Mahkemece, açıklanan bu hususlar ve 6100 sayılı HMK’nun 1. maddesi hükmü gözetilerek idari makamın görevine giren bir iş kendisine arz olunduğundan davanın yargı yeri nedeniyle reddi gerekirken istemin hüküm altına alınması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, 24.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.