Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/12441
Karar No: 2014/26618
Karar Tarihi: 25.12.2014

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/12441 Esas 2014/26618 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması için temyiz etmiştir. Mahkeme, suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı ve sanığın kasta dayalı kusurunun yoğunluğu nazara alınarak adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak, 217 promil alkollü sanık hakkında alt sınırdan ceza verilmiştir. Sanık, denetim süresi içerisinde ikinci kez suç işlediği için hükmün açıklanmasına karar verilmiştir. Mahkeme, taktiri indirim nedeni olarak TCK'nın 62. maddesini uygulamamıştır çünkü bu nedenin dosyada uygun olmadığına karar verilmiştir. Yapılan yargılamada, sanık beraat etmiştir.
Kanun Maddeleri:
TCK 179/3-2, 50/3, 52/2, 62.
CMK 231.
12. Ceza Dairesi         2014/12441 E.  ,  2014/26618 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 50/3, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanarak sanığın mahkumiyetine dair hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın kasta dayalı kusurunun yoğunluğu nazara alınmak suretiyle adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği nazara alınıp, 217 promil alkollü sanık hakkında hak ve nesafete uygun cezaya hükmedilmesi gerekirken alt sınırdan ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Sanık hakkında 03.11.2007 tarihinde işlediği suçtan ötürü Kütahya 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2007/704 E. 2008/243 K. Sayılı 09.05.2008 tarihli kararı ile trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan TCK"nın 179/3-2 maddesince kurulan mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve 5 yıllık denetim süresi öngörüldüğü, bu kararın 27.05.2008 tarihinde kesinleştiği, bu karardan sonra sanık hakkında 16.09.2010 tarihinde işlediği basit yaralama suçundan Kütahya 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2010/917 E 2013/452 K. Sayılı 16.05.2013 tarihli kararı ile mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın 16.05.2013 tarihinde kesinleşmesiyle, 5 yıllık denetim süresi içerisinde suç işlediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen dosyaya ihbarda bulunulduğu, bunun üzerine Kütahya 1. Sulh Ceza Mahkemesince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmiş olup;
    CMK"nın 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi halinde veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hüküm de önceden verilen hükmün infazını
    sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yalnızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi" halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına yada önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır. Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkâna sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabul edilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen TCK’nın 50 veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir.
    Diğer yönden 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesinin uygulanıp uygulanmaması yönünden 5237 sayılı TCK"da hakime geniş bir takdir yetkisi tanınmış taktiri indirim nedenleri ise örnekseme yoluyla sayılmış, ancak bu hallerin sınırlı olmadığı tamamının sayılmasının da mümkün olmayacağı nazara alınarak benzer durumların da bu kapsamda değerlendirilebileceğini ifade açısından bu husus "gibi" şeklinde ifade edilmiş, 765 sayılı TCK"nın 59. maddesinden farklı olarak, takdiri indirim nedeni olarak kabul edilen hususların kararda gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Anılan hüküm uyarınca taktiri indirim nedeni uygulandığında, hangi nedenlerle bu müessesenin uygulandığı kararda gösterilecek, uygulanmadığı takdirde ise fiili taktirin bu yönde olduğu kabul edilecek ve bu husus ancak gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olmaması veya fiili taktirin uygulanan diğer müesseseler karşısında hukuka aykırılık oluşturduğu yada dosya kapsamı itibariyle açıkça kanuna aykırı olduğunun saptanması halinde bozma nedeni oluşturacaktır. Mahkemece, olayda takdiri indirim nedenlerinin bulunmadığı kabul edilerek sanık hakkında TCK"nın 62. maddesinin uygulanmamasına karar verilmiş olup, bu takdirde dosya kapsamına bir uyumsuzluk veya açık bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla;
    Bu açıklamalar ışığında sanık hakkında açıklanan hükümde 62. maddenin uygulanmamasında isabetsizlik bulunmadığından bu hususta bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 25/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi