Esas No: 2021/8570
Karar No: 2022/4678
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/8570 Esas 2022/4678 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/8570 E. , 2022/4678 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı ... İdaresi vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... İdaresi, Düzce ilçesi Akçakoca ilçesi ... Köyü 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne, 3 parsel sayılı taşınmazın (3A) ile gösterilen 28.066,46 m2’lik kısmının tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, (3B) ile gösterilen 4.089,54 m²'lik kısma yönelik davanın reddine, birleştirilmesine karar verilen 2011/419 Esas sayılı dosya ile davalı Hazine hakkında açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine, birleştirilmesine karar verilen 2011/370 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın HMK'nin 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, 2 parsel sayılı taşınmazın (2A) ile gösterilen 27.952,55 m2'lik kısmının tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, (2B-1, 2B-2 ve 3B) ile gösterilen toplam 14.636,99 m2'lik kısma yönelik davanın ise reddine ilişkin önceki hüküm, davacı ... İdaresi vekili ile davalı ... vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesi’nin 22.4.2014 tarih ve 2014/2390 Esas, 2014/4902 Karar sayılı ilamıyla; “Kural olarak, tahdidin kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığının kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümleneceği açıklanarak, Mahkemece, kesinleşmiş tahdit uygulaması yapılarak taşınmazın bir kısmının tahdit dışında kaldığı belirlendiği halde, tahditten öncesinin araştırılması yoluna gidilmek suretiyle memleket haritası ve ... fotoğraflarındaki durumuna göre karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, mahkemenin bu dosyası ve bu dosyası ile birleştirilmesine karar verilen 2011/419 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, Düzce ili Akçakoca ilçesi ... Köyünde kain 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro bilirkişisi ... ve orman yüksek mühendisi ... ... tarafından tanzim edilen 27.05.2016 havale tarihli rapor ve ekindeki 08.06.2016 tarihli krokide 3A harfi ile gösterilen 21.736,42 m2'lik kısmının tapusunun iptali ile ayrı bir parsel numarası verilmek sureti ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, Düzce ili Akçakoca ilçesi ... Köyünde kain 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro bilirkişisi ... ve orman yüksek mühendisi ... ... tarafından tanzim edilen 27.05.2016 havale tarihli rapor ve ekindeki 08.06.2016 havale tarihli krokide 3B harfi ile gösterilen 10.419,58 m2'lik kısma yönelik davanın ise reddine; mahkemenin bu dosyası ile birleştirilmesine karar verilen 2011/419 Esas sayılı dosya ile davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine; mahkemenin bu dosyası ile birleştirilmesine karar verilen 2011/370 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın HMK'nin 150/5. Maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına; mahkemenin bu dosyası ile birleştirilmesine karar verilen 2011/417 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, Düzce ili Akçakoca ilçesi ... Köyünde kain 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro bilirkişisi ... ve orman yüksek mühendisi ... ... tarafından tanzim edilen 27.05.2016 havale tarihli rapor ve ekindeki 08.06.2016 havale tarihli krokide 2A harfi ile gösterilen 30.243,38 m2'lik kısmının tapusunun iptali ile ayrı bir parsel numarası verilmek sureti ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, Düzce ili Akçakoca ilçesi ... köyünde kain 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro bilirkişisi ... ve orman yüksek mühendisi ... ... tarafından tanzim edilen 27.05.2016 havale tarihli rapor ve ekindeki 08.06.2016 havale tarihli krokide 2B-1 (5.924,52 m2), 2-B2 harfi ile gösterilen (2.332,10 m2) ve 3B harfi ile gösterilen (10.419,58 m2) olmak üzere toplam 18.676,20 m2'lik kısma yönelik davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi vekili ile davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1975 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma gerekleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmemiş ve eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma ilamında, kural olarak, tahdidin kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığının kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümleneceği, Mahkemece, kesinleşmiş tahdit uygulaması yapıldığı ve taşınmazın bir kısmının tahdit dışında kaldığı belirlendiği halde, tahditten öncesinin araştırılması yoluna gidilerek, memleket haritası ve ... fotoğraflarındaki durumuna göre karar verilmesinin doğru olmadığı hususlarına değinilmiş olup, bozma ilamı uyarınca, taşınmazların kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalan kısımlarının duraksamasız olarak belirlenmesine yönelik, denetime elverişli rapor alınarak hüküm tesis edilmesi gerekirken, yeterli olmayan bilirkişi raporları esas alınmak suretiyle hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle yörede yapılıp kesinleşen orman kadastro, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkartma haritaları, işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile kadastro paftaları bulundukları yerlerden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanun'un 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. Maddesinin “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, ... fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı; yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak, yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan ... fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli; anlatılan yöntemle bulunan, ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları, aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazların orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, hükmüne uyulan bozma ilamının gerekleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmeden, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e iadesine,
18.5.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.