22. Hukuk Dairesi 2013/34155 E. , 2015/8659 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ücret, asgari geçim indirimi, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosyaya temyiz dilekçesi ekinde, ibraname ve bir kısım ödeme belgeleri sunulmuştur. Ödeme def"inin yargılamanın her aşamasında yapılabileceği Yargıtay"ın yerleşik uygulamasıdır. Anılan sebeple, temyiz dilekçesi ekinde sunulan belgelere karşı davacı taraftan beyanları sorulmalı ve söz konusu belgeler değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.03.2015 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davalı vekili, yargılama sırasında ibraz etmediği ödeme belgesi ve ibranameyi temyiz dilekçesi ekinde sunmuştur. Temyiz incelemesinde, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen vakıa ve delillerin, hatta mahkemenin karar vermesinden sonra yaşanan vakıaların ileri sürülmesi mümkün değildir. Yeni vakıaların ileri sürülmesi ve bunların incelenmesi, karşı tarafın rızasına da tabi değildir. Çünkü temyiz incelemesinde tahkikat yapılamaz.
Mahkemece yargılama sırasında taraflara delillerini sunmaları için usulüne uygun süre verilmiştir. Taraflarca hazırlama ilkesinin uygulandığı bir davada, taraflar, ellerindeki delilleri mahkemeye ibraz etmeli, başka yerden getirtilecek deliller için ise nereden getirtileceği konusunda gerekli açıklamaları yapmalıdır. Aksi halde sonradan delil sunulması Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 145.maddesinde öngörülen şartların varlığına bağlıdır. Davalı işverencetemyiz dilekçesi ekinde sunulan belgelerin yargılama sırasında bulunamadığı için ibraz edilemediğini belirtmiştir. İtiraz niteliğinde olsa bile söz konusu belgeleri elinde olmayan sebeplerle ibraz edemediğini temyiz dilekçesinde belirtmelidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 2. maddesi uyarınca inceleme konusu dosya bakımından uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesinde bozma nedenleri sayılmış olup, temyiz aşamasında sunulan delilin bozma nedeni yapılacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun"un “bozma sebepleri” başlığını taşıyan 371. maddesine göre temyiz olunan kararın tamamen veya kısmen bozulması için; hukukun veya taraflar arasındaki sözleşmenin yanlış uygulanmış olması, dava şartlarına aykırılık bulunması, taraflardan birinin iddiasını ispat için dayandığı delillerin kanun bir sebep olmaksızın kabul edilmemesi ve karara etki eden yargılama hatası ve eksiklilerinin bulunması gerekir.
Somut olayda mahkemece dosyaya sunulan tüm belgeler incelenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nu145"te belirtilen şartların varlığı temyiz eden davalı tarafça ileri sürülmemiştir. Gerek 1086 sayılı Kanun"da gerek 6100 sayılı Kanun"da belirtilen bozma sebeplerinin hiçbiri mevcut değildir. Bu sebeple, yargılama sırasında ödemeye ilişkin olsa bile ibraz edilmeyen delillerin temyiz aşamasında sunulması ve her durumda bozma nedeni yapılması mümkün olmamalıdır. Sayın çoğunluğun temyiz aşamasında sunulan ödeme belgelerinin her durumda dikkate alınması gerektiği yönünde vardığı sonuç, mahkemelerin yargısal faaliyetlerini ciddiye almayan veya yargılamayı uzatmaya matuf kötü niyetli davranışları özendirici niteliktedir.
Bu noktada ödenmiş bir alacağı dava konusu yapan kötüniyetli davacıların ödüllendirilmemesi gerektiği şeklinde bir görüş doğru olamaz. Çünkü davacı meşru vasıtalarla bu alacağını talep etmekte, silahların eşitliği ilkesinin geçerli olduğu ve aleni olarak yapılan bir yargılama sonucunda alacağının hüküm altına alınmasını istemektedir. Davacının söz konusu belgelerin süresinde sunulmasını engellemeye yönelik bir davranışı da ileri sürülüp kanıtlanmış değildir.
Kaldı ki, ilk defa temyiz aşamasında sunulan belgeler ihbar ve kıdem tazminatının ödendiğine ilişkindir. Somut olayda davalı işveren yargılama sırasında iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini ve davacının tazminata hak kazanmadığını savunmuş; ihbar ve kıdem tazminatının ödendiği yönünde herhangi bir açıklamada bulunmamıştır. Davalı tarafça temyiz aşamasında ödeme savunmasında bulunması yeni bir vakıadır. Temyiz aşamasında yeni vakıalar ileri sürülemez.
Yukarıda belirtilen nedenlerle mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan onanması gerektiği kanaati ile sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılamıyorum. 03.03.2015