Esas No: 2021/6996
Karar No: 2022/4690
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/6996 Esas 2022/4690 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kadastro tutanağındaki kullanım şerhinin düzeltilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, dava konusu taşınmazın satışı nedeniyle şerhe yönelik istem konusuz kalmış ve esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı sonucuna varılmıştır. Ancak Mahkeme, zilyedin belirlenmesi için karar vermiş ve bu karara yapılan temyiz üzerine, Yargıtay kararı bozmuştur. Kararda, kullanım kadastrosuna tabi tutulan taşınmazın Hazinenin mülkiyetinde bulunması gerektiği ve dava konusu taşınmazın yargılama sırasında lehine kullanım şerhi bulunan davalıya 6292 sayılı Kanun uyarınca satıldığı belirtilmiştir. Sonuç olarak, Mahkeme kararı bozulmuştur ve esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4. maddesi
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi
- 6292 sayılı Taşınmaz Mal Satışına Dair Kanun
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen hükmün davacı ... vekili, davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü.:
K A R A R
Mahkemenin vermiş olduğu önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle "davacı tarafından çekişmeli taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu ile belirlenen hak sahipliğine ilişkin idari nitelikteki karara karşı dava açıldığı, bu yöndeki talebin idare mahkemesince çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın yargı yolu nedeniyle görevsizliğine karar verilmesinin dosya kapsamına uygun bulunmadığı, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4. maddesi uyarınca yapılıp kesinleşmiş kullanım kadastrosuna karşı açıldığına göre Asliye Hukuk Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğu; ayrıca dosya kapsamından davacının Hazineyi hasım göstererek dava konusu 1677 parselde adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açtığı, 1677 parsel sayılı taşınmazın da 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden sonraki bir tarihte satılarak dava dışı ... adına tescil edildiği, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması gerektiği, taşınmazın 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, yargılamanın devamı sırasında taşınmazın 6292 sayılı Kanun gereği satış işlemi nedeniyle ... adına tapu kaydı oluşturulduğu, bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemeyeceği ancak davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yarar olduğu belirtilerek; Mahkemece Hazinenin yanında tapu kayıt maliki de davaya dahil edilip yöntemince taraf teşkili sağlanarak davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmesi, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi1 hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabul kısmen reddine, davalı ... açısından husumet yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden süren davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz olan ... İli Sivaslı İlçesi ... Köyü 1677 parsel sayılı taşınmazların beyanlar hanesine zilyedin ... olduğu yönünde şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki kullanım şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Bu nitelikteki davaların görülebilmesi için kullanım kadastrosuna tabi tutulan taşınmazın Hazinenin mülkiyetinde bulunması gerekir. Dava konusu 1677 parsel sayılı 12.169,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...'ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, yargılama sırasında çekişmeli taşınmaz 31.10.2013 tarihinde 6292 sayılı Kanun uyarınca satış nedeniyle ... adına tescil edilmiştir. Görüldüğü üzere, çekişmeli taşınmaz dava tarihinde Hazine adına kayıtlı olmakla beraber, yargılama sırasında lehine kullanım şerhi bulunan davalıya 6292 sayılı Kanun uyarınca satılmış ve böylelikle taşınmaz Hazinenin mülkiyetinden çıkmıştır. Taşınmazın davalı adına tapuya tescil edilmesi nedeniyle artık şerhe yönelik dava konusuz kalmıştır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken, zilyedin ... olduğu yönünde şerh kararı verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı ve dahili davalıya iadesine 18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.