
Esas No: 2021/1641
Karar No: 2022/8637
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/1641 Esas 2022/8637 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların kaçak sigara ticareti yapmak suçlamasıyla yargılandıkları ve bir işyerinde yapılan aramada 700 karton kaçak sigara bulunduğu belirtiliyor. Sanık... hakkında beraat kararı verilmiş ancak diğer sanıkların beyanlarına itibar edilerek mahkumiyet kararı verilmiş. Yapılan temyiz başvuruları sonucu ilk karar bozulurken, diğer sanıkların mahkumiyet kararının da incelenmesi gerektiği belirtilmiş. Ayrıca, sanığın daha önce işlediği bir suçun uzlaşma kapsamında kaldığı ve tekrar suç işleyip işlemediğinin de yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiş. Kanun maddelerine göre ise, 5607 sayılı yasaya muhalefet suçlamasına ilişkin olarak; eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indiriliyor. Ayrıca, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulaması da söz konusu olabiliyor. Sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin de uygulanıp uygulanamayacağı tartışılması gerekiyor. Tekerrür hükümleri ise, uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığının araştırılmasından sonra değerlendirilebiliyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Sanık ... hakkındaki beraat kararının incelenmesinde;
Sanıklar ... ve ...'ün kaçak sigara ticareti yaptıkları yönünde bilgiler alınması üzerine, sanık ...’i işlettiği ... Hurdacılık isimli işyerinde usulüne uygun olarak yapılan aramada, işyerinin ofis bölümünde koltuklar üzerinde çuvallarda 700 karton kaçak sigara yakalanması şeklinde gerçekleşen eylemde, sanıklar ... ve ...’ın sigaraların kendilerine ait olduğunu beyan ederek suçlamaları üstlenmeleri üzerine sanık ... hakkında beraat kararı verilmiş ise de sanık ...’ın mahkemede alınan savunmasında sigaraları ağabeyi ...’in bilgisi ve rızası dahilinde işyerine koyduğunu beyan ettiği, arama sırasında sanık ...’in işyerinde olup, ele geçirilen kaçak sigara miktarı ve yakalandığı yer gözetildiğinde atılı suçtan haberdar olmamasının mümkün olmadığı ve diğer sanıklarla birlikte suç işleme iradesiyle hareket ettiğinin kabulü ile mahkumiyeti gerektiği gözetilmeden haklarında mahkumiyet kararı verilen diğer sanıkların beyanlarına itibar edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II- Sanıklar ... ve ... hakkındaki mahkumiyet kararlarının incelenmesinde ise;
1) Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2) Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanık ...’nın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 22.09.2015 olduğu, iddianame düzenleme tarihinin ise 05.11.2015 olduğu,
UYAP'ta yapılan kontrolde;
Yargılaması devam ettiği anlaşılan ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/283 E. sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 30.10.2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 04.12.2015 olduğu,
Anılan dosyalarda sanığın eylemlerinin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak, anılan dosyaların incelenip, gerektiğinde birleştirilerek, sanığın bu eylemleri bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3) Sanık ...’nın tekerrüre esas alınan mahkumiyetine ilişkin TCK'nun 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nun 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kaldığı anlaşılmakla; bu suç yönünden uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı mahkemesinden araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı,sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.