15. Ceza Dairesi 2019/16016 E. , 2020/312 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kişinin kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması
suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM :... 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 10/05/2018 tarih
ve 2018/3 E, 2018/103 K sayılı ilamı ile TCK"nın
158/1-l-son, 43, 62, 52/2-4, 53, 58/6-7 ve 63. maddeleri gereğince verilen hükümlere yönelik istinaf talebinin ayrı ayrı esastan reddi
Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümleri hakkında, sanıklar müdafiileri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmasından sonra, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesi"nin istinaf başvurusunun esastan reddine dair hükmü, sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşüldü;
5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinde ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır"" denilmesi ile aynı kanunun 294. maddesinde yer alan ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir"" hükmü ve aynı kanunun 301. maddesinde belirtilen ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklindeki düzenlemeler gözetilerek; sanıklar müdafiilerinin “sanıkların suç işleme kastıyla hareket etmediklerine, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmadığına” ilişkin temyiz taleplerinin bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede,
Katılanlar ... ve ..."ı 18/04/2017 tarihinde ev telefonundan arayarak kendisini emniyetten başkomiser Cihan Kahraman olarak tanıtan şahsın, Yaşar ve ..."a "Sizin kimlik fotokopilerinizi hırsızlık yapılan bir kuyumcuda bulduk. Evde altınlarınız ve paranız var mı? Evinizi arayıp darmadağın edeceğiz, yastıkları dahi arayacağız. Sizi suçlu duruma düşürmemek için biz onların olmasını istemiyoruz. Altınları ve parayı bir poşete koyup, fotoğrafını çektikten sonra sadece karşılaştırma yapıp size iade edeceğiz." dediği, bunun üzerine katılan ..."ın ikametinden ayrılarak önce kredi kartından para çektiği, sonrasında Paşaoğlu kuyumculuk isimli işyerinden toplamda 6.400 TL’lik altın alarak ikametine geri döndüğü, bu süre içerisinde eşi olan diğer katılan ..."ın evde bulunan 21 adet Cumhuriyet altını, 2 adet yarım altın, 6 adet çeyrek altın, 50 gr ağırlığındaki bilezik ve 6.000 TL parayı poşete koyup, katılan ..."ın evden ayrılmasında hemen sonra kapı zilini çalan ve emniyet görevlisi olduğunu zannettiği sanık ...’e verdiği, bu sırada hala telefonda görüşmeye devam ettiği şahsın "Parayı verdiniz mi?" diye sorduğu, katılan ..."ın verdiklerini belirtmesi üzerine, katılanlara bankaya gitmeleri gerektiği talimatını verdiği, katılanların da ticari taksiyle Ziraat Bankası Bor şubesine gittikleri, telefondaki şahsın katılanların telefonu kapatmalarına izin vermeyerek sürekli irtibat halinde kalmaya devam ettiği, banka görevlisinin çekilecek para miktarının yüksek olmasından dolayı ertesi gün gelmelerini söylemesi nedeniyle, telefondaki şahsın katılan ..."a "Bankadan çıkın, emniyet lafı etmeyin." demesi üzerine katılanların dolandırıldıklarını anladıkları, toplam zarar miktarlarının 40.000 TL olduğu,
Aynı gün sabah saatlerinde katılan ..."ı ev telefonundan arayarak kendisini komiser Yalçın Yıldırım olarak tanıtan şahsın, katılanın hesabının dolandırıcıların eline geçtiğini, yurt dışına para aktarıldığını, bazı banka çalışanlarının bu dolandırıcılara yardım ettiğini ve bu şebekeye operasyon yapılacağını söyleyip, katılandan kendilerine yardım etmesini istediği, bunun için de banka hesabındaki parayı çekerek polislere teslim etmesi gerektiğini, parayı teslim ettiği taktirde savcı beyin kendisine teşekkür edeceğini ifade ettiği, sonrasında katılanın Ziraat Bankası"ndaki hesabında bulunan 12.700 Euro"yu çektiği ve... Hüdavent Hatun Parkı"nda kendisini Faruk olarak tanıtan sanık ... ile buluşup parayı teslim ettiği, bu sırada kendisini komiser olarak tanıtan kişiyle telefonda konuşmaya devam ettiği, telefondaki şahsın katılan ..."ye ikametine giderek altınlarını kuyumcuya götürmesini, burada liste yaptırıp kuyumcuda bozdurmasını istediği, buna istinaden katılanın toplam 35.510 TL değerindeki mücevheri Şener Kuyumculuk"a bozdurduğu, bu süre zarfında telefonun sürekli açık olduğu, telefondaki şahsın talimatlar verdiği ve paraları ikametinden Faruk isimli şahsın alacağını, saat 18:30’da operasyonun biteceğini ve alınan eşyaların katılana teslim edileceğini söylediği, sanık ...’in katılanın evine gelerek 35.510 TL’yi katılandan teslim aldığı; ancak, sonrasında katılanın kendisinden alınan paraları iade etmek üzere kimsenin gelmemesi üzerine dolandırıldığını anladığı, toplam zararının 85.500 TL olduğu,
Müşteki ..."i 19/04/2017 tarihinde ev telefonundan arayan bir kişinin kendisini emniyetten komiser Ramazan Özbek olarak tanıtarak, Gözde isimli bir kuyumcunun soyulması olayında müştekinin kimliğinin bulunduğunu söylediği ve cep telefon numarasını istediği, müşteki ..."in telefon numarasını vermesi üzerine bu şahsın müştekiyi tekrar arayarak "Evinizde neyiniz var, aramaya savcılıktan ekip göndereceğim" dediği, müştekinin ise evde bulunan altınların ve parasının miktarını söylediği, bunun üzerine telefondaki şahsın "Evinize Hakan isimli polis geliyor. Paraları poşete koyup ona verin." dediği, hemen akabinde kapı zilinin çaldığı ve müştekinin polis zannettiği sanık ...’e 12.650 TL ve 1 adet çeyrek altını verdiği, telefondaki kişinin ise müştekiye "Telefonu kapatma. Tek başına Ziraat Bankasına git, bankacılarla konuşma. Bankadaki hesabınız iki kez yoklanmış. Hemen paranızı çekin, telefonun açık kalsın. Bankada benimle konuşma." demesi üzerine müştekinin bankaya gelerek banka görevlisine evindeki paraları polise verdiğini, hesabındaki parayı çekmesi içinde kendisini polisin gönderdiğini söylediği, banka görevlisinin müştekiye dolandırıldığını söyleyerek polise ihbarda bulunduğu, müştekinin paraları ve altının sanıkların aracında yakalanması sonrasında 20/04/2017 tarihinde polislerce müşteki Fatma"ya teslim edildiği iddia edilen olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar müdafiilerinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal edilerek haksız menfaat temin edilmiş olması gerektiği cihetle; katılanlar ve müştekinin anlatımları ile ilk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin kabulüne göre; kendisini kamu görevlisi olarak tanıtarak haksız menfaat temin eden şahsın, katılanlar ve müşteki ile telefon görüşmesi yaparken, görüşme boyunca telefonun açık kalmasını, katılanlar ve müştekiyi kesintisiz bir şekilde hileli hareketlere maruz bırakarak iradelerinin sakatlanmasını, görüşme boyunca katılanlar ve müştekiyi banka veya kuyumcu gibi çeşitli yerlere göndererek değişik miktarlarda altın ve para temin etmelerini sağladığının anlaşılması karşısında, söz konusu eylemlerde araya zaman aralığı girmediği ve fiillerin kesintiye uğramadan devam ettirildiği, aynı zaman dilimi içerisinde sayılacak eylemler nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanma yerinin bulunmadığı gözetilmeden, TCK’nın 43. maddesinin tatbiki suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
2- Hükümden önce 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"u ile Bazı Kanunlar"da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri düzenlenmiş ve sanık ...’in tekerrüre esas alınan...10. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18/03/2014 tarih ve 2013/834 esas, 2014/173 karar sayılı ilamına konu dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamında bulunması karşısında, öncelikle tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığının, uyarlama yargılaması yapılmış ve tarafların uzlaşmış olmaları durumunda sanığın sabıka kaydında bulunan diğer ilamların hangisinin uygulanacağı hususunun gözetilmemesi ve sanık ...’ın tekerrüre esas alınan ilamına konu suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun ise, hükümden sonra 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamına alınması karşısında, tekerrüre esas alınan ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, Bölge Adliyesi Mahkemesi hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-5 maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun"un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 304/1. maddesi gereğince “dosyanın... 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise ...Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.