Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/37912 Esas 2016/7922 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/37912
Karar No: 2016/7922
Karar Tarihi: 12.04.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/37912 Esas 2016/7922 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/37912 E.  ,  2016/7922 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Dava Türü : Alacak


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
    2. Davacı dava dilekçesinde kıdem tazminatının kendisine tam ödendiğini iddia ettiğinden bu beyan kendisini bağlayıcı nitelikte olduğu halde Mahkemece bu husus değerlendirilmediği gibi, kıdem tazminatı alacağının tahsilini talep ettiği 19/03/2015 tarihli ıslah dilekçesinde başvuru harcı yatırılmadığından bu dilekçenin bir ek dava dilekçesi olarak kabulüde mümkün değildir. Harçsız dava açılamayacağından dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacağın sadece ıslah harcı yatırılarak ıslah dilekçesi ile talebi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle kıdem tazminatı açısından usulüne uygun açılmış dava bulunmadığından bu talebin usulden reddi gerektiği halde bu alacağın tahsiline karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
    3. 4857 sayılı İş Kanunun 59.maddesinin 2.fıkrasına göre işveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde 17 nci maddede belirtilen bildirim süresiyle, 27 nci madde gereğince işçiye verilmesi zorunlu yeni iş arama izinleri yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe giremez.
    Davacıya işverence 19/09/2013 tarihinde ihbar öneli verilerek sözleşmesinin 30/11/2013 tarihinde sona ereceği bildirilmiştir. Ancak işveren diğer taraftan davacıya ihbar önelinin son kısmına denk gelecek şekilde 15/11/2013-30/11/2013 tarihleri arasında yıllık izin kullandırmıştır. Yıllık izin ile ihbar öneli içiçe geçemeyeceğinden yıllık izinin ihbar önelinden önce kullandırılması asıl olup hiçbir şekilde ihbar öneli ile yıllık izin içiçe girmemelidir. Davalının ihbar önelinin son iki haftalık kısmında yıllık izin kullandırması nedeniyle ihbar önelinin bölünmezliği ilkesi ihlal edildiğinden ihbar tazminatı talebinin kabulü yerindedir. Ancak bilirkişi ihbar öneli ve yıllık izin içiçe geçemeyeceğinden 14 günlük yıllık izin süresini kullanılmamış sayarak hesaplamaya dahil etmiştir. Yıllık izin ile ihbar önelinin içiçe girmesi yıllık izini değil ihbar önelini geçersiz kılar. Yıllık izin hesabında 15/11/2013-30/11/2013 tarihleri arasında kullanılan süre düşülmeden yapılan hesaplamaya itibarla fazla yıllık izin alacağına hükmedilmesi hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 12/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.