14. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/1825 Karar No: 2021/3511 Karar Tarihi: 26.05.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2021/1825 Esas 2021/3511 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2021/1825 E. , 2021/3511 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25/06/2015 gününde verilen dilekçe ile zilyet olunan taşınmazda elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, zilyet olunan taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkilinin 10642 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 254 m2"lik kısmının zilyetlik hakkına sahip olduğunu, daha önce dava dışı ... aleyhine açılan davada davacının zilyetliğinin tespitine de karar verildiğini ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, davalının davacının zilyetliğinde olduğu tespit edilen alana müdahalede bulunduğunu belirterek el atmanın önlenmesi ve kal kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin 10642 ada 11 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğunu, 12 parsel sayılı taşınmaza bir tecavüzünün olmadığını, davacının daha önce açtığı davada davalının taraf olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile; davalının davacının zilyetliğinde bulunan 30 m2"lik alana briket duvar çekerek ve ağaç dikerek tecavüzde bulunduğu saptandığından el atmanın önlenmesine, tecavüzlü kısımdaki duvarın ve zeytin fidanlarının kaldırılmasına, eski hale getirilmesi için davalıya KMK 33 md. göre üç (3) aylık süre verilmesine, karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-İcra İflas Kanununun 30. maddesinde bir işin yapılmasına dair ilamların icrası düzenlenmiştir. Elatmanın önlenmesi ve kal kararında da davalı yanın haksız kullanıma son vermesi ve kal"e konu şeyin yıkılması hüküm altına alınmaktadır. Bu ilamlar da anılan madde uyarınca infaz edilir. Davalı, taşınmazı kullanmaktan vazgeçmez ve kal konusu şeyi yıkmaz ise, anılan maddenin 2. fıkrası hükmü gereğince bilirkişilere gideri hesaplattırıldıktan sonra, alacaklı onay verirse, ileride hükme gerek kalmaksızın borçludan alınmak üzere ondan peşin alınarak, onay vermez ise borçlunun yeterli miktarda malı haciz ve paraya çevrilerek ilam gereği yerine getirilir. Mahkemece, bilirkişi raporunda belirtilen eski hale getirme işlemi için davalıya 3 aylık süre verilmesi yerinde olmayıp, belirtilen hususun infaz sırasında dikkate alınması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiş ve bu husus kararın bozulmasını gerektirmişse de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bentte açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun 1. paragrafın son cümlesinde yer alan "" eski hale getirilmesi için davalıya KMK 33 md. göre üç (3) aylık süre verilmesine,"" ibarelerinin hükümden çıkartılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 26.05.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.