6. Hukuk Dairesi 2021/1031 E. , 2021/1355 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalının talebinin reddine, davacının talebinin kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmasız ve davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av.... ve davalı şirket yetkilisi..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak ve hakedişlerin gecikmeli ve eksik ödenmesi sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğinden sözleşmenin 6.8 maddesi uyarınca cezai şart alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karar taraflarca istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda davalının istinaf isteminin reddine, davacının isteminin kısmen kabulü ile faiz başlangıç tarihinin takip tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiş, verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı 08/11/2013 tarihinde davalı ile imzalanan sözleşme ile çalışmaya başladığını, hakediş alacağının 8 aydır ödememesi nedeniyle sözleşmeye uyulmadığından 500.000-TL cezai şartı da ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle hakediş ve cezai şart alacağının tahsili için icra takibi başlattıklarını, davalı tarafından onaylanan cari hesap mutabakatının mevcut olduğunu, takibe itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf savunmasında, sözleşmedeki, edimlerini yerine getirmeyen, devir yasağının aksine davranan davacının cezai şart ödemesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, yargılama sonucu davacının alacağının tespit edilme ihtimalinde, ödemesi gereken 500.000,00-TL cezai şartın takas mahsup edilmesi gerektiği savunulmuştur.
İlk derece mahkemesince; davacı tarafın 06/08/2015 tarihli mutabakat metnini davalıya göndermekle önceki ihtarların sonucundan vazgeçtiği gibi, göndermiş olduğu mutabakat metninin cezai şart talebini içermemesi nedeni ile ceza-i şart talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davacı tarafın ceza-i şart talebinin, süresinde edimlerini yerine getirmediği gerekçesi ile davalı tarafın ceza-i şart talebinin reddine karar verilmiş, Bölge Adliye mahkemesince de bu karar yerinde görülmüş bu hususa ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Ancak davalı tarafça hakediş ödemelerinin eksik yapılması ve zamanında yapılmaması sebebi ile sözleşmenin 6.8. maddesi uyarınca davacı tarafın, sözleşmenin 6.1 maddesi uyarınca devir yasağı bulunmasına rağmen yazılı olur olmaksızın işi devretmesi davacının da sözleşmeye aykırı davranması sebebi ile davalı tarafında cezai şart alacağına hak kazandığı her iki tarafın da cezai şarta hak kazandığının anlaşılmasına göre davalı tarafın mahsup talebi yerinde görülerek cezai şart talebinin reddedilmesi gerekirken açıklanan gerekçe ile reddi doğru olmamış ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün gerekçesinin açıklandığı şekliyle değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 10.11.2021 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.