3. Hukuk Dairesi 2019/5568 E. , 2020/498 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, kira sözleşmesine konu hidrolik vibrasyonlu çakıcının 14/12/2013 tarihinde davalı kiracı kullanımında iken tutucu çenelerinin kırıldığını, yapılan bilirkişi incelemesi sonucu kırılmanın kullanım hatasından kaynaklandığının belirlendiğini, bu nedenle hasarın giderilmesi açısından gerekli olan 73.786,00 Euro"nun ödenmesi hususunun davalıya bildirildiğini, ancak hasar bedeli ile kira bedellerinin ödenmediğini, bu nedenle hasar bedelinin 11/01/2014 olan temerrüt tarihinden itibaren Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı ve fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden, ayrıca ödenmeyen 10.695,22 TL kira bedelinin yine temerrüt tarihi olan 11/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, sözleşme konusu aracın iki çenesinin hasarlı olduğunun aracın müvekkiline tesliminden kısa bir süre sonra anlaşıldığını, davacı kiraya verenin bu konuda uyarıldığını, davacı tarafından bizzat bulunan usta aracılığıyla kaynak yapılarak aracın yeniden müvekkiline teslim edildiğini, davacının dosyaya sunduğu raporun tek taraflı olduğunu, esasen söz konusu raporda makinenin önceden çatlak ve malzemesinin hatalı olduğunun belirtildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla makinenin 2008 model olmasına rağmen amortisman bedelinin de düşülmediğini, üretici firma tarafından hasarlı parçanın değiştirildiğini, bu açıdan davacının zararının karşılandığını, kendilerinin de kiracı olarak aracı kullanamamaları nedeniyle zarara uğradıklarını, bu nedenle zararın tespiti ile talep olunan alacaktan mahsup taleplerinin bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, kiralanan aracın tutucu çenelerinin kiracının kullanımında iken ve kiracının hatalı kullanımı nedeniyle hasara uğradığı, bu itibarla kiracının hasar bedelini gidermesi gerektiği, ancak kırılan tutucu çenelerin üretici firma tarafından, davacıya hediye edildiği, bu şekilde zararın giderildiği, hediye parçanın ülkeye girişi sırasında parça aksamı, KDV ve DV, servis hizmet bedeli ile nakliye bedelini oluşturan 86,139,49 TL"lik tutarın davacı zararını oluşturduğu, bu zararın davalı tarafından karşılanması gerektiği belirtilerek hasar bedeli olarak talep edilen tazminat istemi yönünden 86,139,49 TL"nin tahsiline karar verilmiştir. Tarafların temyizi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 20/12/2016 tarihli ve 2016/7446 Esas 2016/7684 Karar sayılı ilamı ile " 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalının hükmedilen tazminata yönelik temyiz itirazlarına gelince,
... Kiralananın, kıralan tutucu çenelerinin, üretici firma tarafından ücretsiz olarak değiştirilmiş olması nedeniyle Mahkemenin, davalının sadece, söz konusu parçaların getirilmesi için yapılan masraflardan sorumlu tutulması gerektiği yönündeki değerlendirmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak gümrük beyannamesinde kazık çakma makinesi aksam parçası olarak belirtilen 24.120 Euro bedelinin davacı tarafından ödenip ödenmediği konusunda tereddüt oluşmuştur. Bu nedenle, Mahkemece, bu bedelin davacı tarafından ödenip ödenmediği üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. " gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına karşı davacı ve davalı vekilleri tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Dairemiz 03/07/2017 tarihli 2017/11327 Esas ve 2017/10875 Karar sayılı ilamı ile "14/12/2013 tarihinde kırılan tutucu çenelerinin yurt dışından getirtilmesi sırasında Gümrük beyannamesinde kazık çakma makinesi aksam parçası olarak belirtilen 24.120 Euro bedelinin davacı tarafından ödenip ödenmediği tespit edilerek zararın miktarı ve tayini yönünden Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 20.12.2016 tarih ve 2016/7446-7684 E. K.sayılı bozma ilamında bir isabetsizlik görülmediğinden, davacı ve davalı vekilinin sair karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin karar düzeltme istemine gelince;
Mahkemece verilen ilk kararda tazminat istemi yönünden, hidrolik vibrasyonlu çakıcının kırılan tutucu çenelerinin üretici firma tarafından, davacıya hediye edildiği gerekçesiyle, sadece hediye parçanın ülkeye girişi sırasında parça aksamı, KDV ve DV, servis hizmet bedeli ile nakliye bedelini oluşturan 86,139,49 TL"lik tutarın kabulüne, kırılan tutucu çenelerin bedeline ilişkin talebin ise reddine karar verilmesi, bu red kararının Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 20.12.2016 tarihli bozma ilamında yerinde görülerek sair temyiz itirazlarının reddedilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 20.12.2016 tarih ve 2016/7446-7684 E. K.sayılı bozma ilamına ayrıca “mahkemece, kiralanan hidrolik vibrasyonlu çakıcıya takılan parçanın piyasa değeri tespit edilip bu bedelden hasar gören bu parçanın yıpranmışlık durumuna göre tespit edilecek yıpranma payı düşülmüş bedelin davacıya ödenmesi gerektiği” gözetilmeden yazılı şekilde bu kısma ilişkin talebin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığı" gerekçesiyle Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin bozma gerekçesine bu husus da ilave edilerek, hükmün önceki bozma kararı doğrultusunda ve ilaveli olarak bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile tutucu çenelerin bedeli 60.000,00 TL, gümrük harcamaları 13.046,97 TL ve kira bedeli 10.695,22 TL olmak üzere toplam 83.742,19 TL"nin 14/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; Hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekilinin hükmedilen tazminata yönelik temyiz itirazlarına gelince,
6098 sayılı TBK m. 99 hükmüne göre, konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir.
Taraflar arasında geçerli kira sözleşmesine göre kira bedelinin Türk parası ile ödenmesi kararlaştırılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin, zararın yabancı para bedeli üzerinden ödeme günündeki Türk parası değerinin ödenmesi talebi yerinde değil ise de kiracı denetim ve gözetiminde iken kırılan kiralanana ait tutucu çenelerin ithal ürünler olduğu karara dayanak yapılan 04/02/2019 tarihli bilirkişi raporundan da anlaşılmakla, zarar gören tutucu çenelerle aynı kalitede ve orijinallik yönünden farklı olmayan çenelerin zarar tarihindeki Türk parası üzerinden değerinin tespiti gerekmektedir.
O halde, Mahkemece, ek bilirkişi raporu ile zarar gören tutucu çenelerle aynı kalitede ve orijinallik yönünden farklı olmayan çenelerin piyasa değerinin belirlenerek, bu çenelerin yıpranmışlık süresi ve kiracının kullanım süresi dikkate alınarak yıpranma payı hesaplanıp bu oranda bedelde indirime gidilmek suretiyle zararın tespiti ile sonucuna göre karar vermek gerekirken, kalite ve orijinallik yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmamış olan eksik bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de bilirkişi tarafından Türk parası üzerinden belirlenen tutucu çene bedelinin KDV bedelini de içermesine rağmen, ayrıca gümrük işlemleri sırasında ödenen KDV bedelinin zarara eklenerek mükerrer KDV tahsilatına sebep olacak şekilde hüküm kurulmuş olması hatalıdır.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.