17. Hukuk Dairesi 2014/3783 E. , 2015/10117 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/09/2013
NUMARASI : 2012/366-2013/384
Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkili Zeynep"in eşi, diğer davacıların babası olan murisin, davalıların maliki ve sürüsü olduğu aracın çarpması sonucu vefat ettiğini, davalının kusurlu olduğunu, davacıların manevi açıdan zarar gördüğünü belirterek, davacılardan eş için 10.000,00-TL, çocuklar Songül ve Turgay için ayrı ayrı 6.000,00-TL diğer 7 yedi çocuk için ayrı ayrı 4.000,00-TL olmak üzere toplam 50.000,00-TL manevi tazminatın talep etmiştir.
Davacılar vekili 25.04.2013 tarihli 1.celsede, davacı Medine yönünden davadan vazgeçtiklerini belirtmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacı Medine Gayretli yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı Z.. K.. yönünden; 600,00-TL, diğer davacılar yönünden 400,00-TL olmak üzere toplam 3.400,00-TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427.(HMK 341 ve 361.) maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.822,00-TL’ye çıkarılmıştır.
Somut olayda, davacı Z.. K.. için 600,00-TL, diğer davacı çocuklar yönünden ayrı ayrı 400,00-TL olmak üzere toplam 3.400,00-TL manevi tazminata karar verilmiş olup, belirtilen davacılar ve tazminat kalemi yönünden temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir.
Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalının temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2-Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, davacıların murisinin vefatı nedeniyle, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup, daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken ve davacı bir çocuk yönünden manevi tazminata karar verilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle manevi tazminat davasına yönelik davalılar vekilinin temyiz isteminin hükmün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacılar lehine hükmolunan manevi tazminata yönelik tüm temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılara geri verilmesine 05/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.