19. Hukuk Dairesi 2018/3148 E. , 2018/6542 K.
"İçtihat Metni" 19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davası hakkında ilk derece mahkemesinden verilen davanın reddine yönelik hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf isteminin reddine yönelik kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacılardan Tan Ticaret firması tarafından davalı bankadan kullanılan kredi dolayısıyla, bankaca 17/02/2012 tanzim tarihli teminat amaçlı boş bir senet alındığını, davacının kredisini düzenli taksitlerle ödemesine rağmen bankaca senedin kötü niyetle 09/02/2016 vade tarihli ve 75.000,00.TL bedelli olarak doldurularak 63.328,85.TL alacak üzerinden icra takibine konduğunu, şirkette imza yetkisi olmayan şirket çalışanı ... tarafından, şirket adına keşide edilmiş bir çekin, bu şahıs tarafından şirket kaşesiyle ciro edildiğini, bankaca da bu şahsın imza yetkisi olup olmadığına bakılmaksızın ödeme yapıldığını, bankaya ciro edilen çekin karşılıksız çıkınca dava konusu senedin işleme konduğunu ileri sürerek davacının bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini, %20"den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu senedin kredinin tahsiline esas olarak bankaya verilmiş bir senet olduğunu, senedin teminat senedi olma durumunun bulunmadığını, davacının borcunun senetten kaynaklandığını, davacıya ait dilekçe ve delillerinde senedin sonradan doldurulduğuna dair konuyu ispata yarar herhangi bir delil ve beyanının bulunmadığını, bu hususun davacı tarafça yazılı delille ispat edilemediğini, davacının hesapları incelendiğinde bankaca paraların tamamının davacı firmanın kendi hesaplarına aktarıldığını, davacının da bu parayı internet bankacılığı aracılığıyla kullandığını ve başka bankaya EFT yaptığını, bu nedenle davanın reddini ve davacının aleyhine tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacı senedin teminat senedi olduğunu iddia etmişse de, sözleşmede, takip dayanağı bonoya atfen herhangi bir şerh ve ibare bulunmadığı, senedin üzerinde bononun teminat olarak verildiğine dair bir kayıt bulunmadığı, senedin teminat senedi olduğu ve bilahare banka yetkililerince taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının davacı tarafından yazılı belge ile ispatı gerektiği, davacı taraf, ..."ın adıyla yapılan EFT işlemlerine itiraz etmişse de; davacının, -iddiaya göre- yetkisi olmadığı halde şirketi bağlayacak şekilde borçlandırıcı işlem yapan, çek düzenleyen kredi talimatı veren, tahsilat yapan ... hakkında bir şikayet başvurusu olmayıp, davacının bu yöndeki iddialarına itibar edilemeyeceği, kaldı ki davacının bu iddiaları doğru olsa bile, şirketin büyük ortağı ..."ın oğlu ..."ın işlemlerine şirket tarafından onay verildiğinin düşünülmesi gerektiği, bu durumda da "vekaletsiz işgörme" hükümlerine göre, ..."ın iş ve işlemlerinin davacı şirketi bağlayacağı, davacının alacağının takip talebindeki miktardan daha fazla tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, ... 2.İcra Müdürlüğü"nün 2016/1997 Esas sayılı takip dosyasının dayanağı 17.11.2012 keşide 09.02.2016 vade tarihli ve 75.000,00.TL bedelli senedin davacı ... tarafından imzalandığına dair taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davacılar tarafından senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu hususunun ispatlanamadığı, söz konusu senedin teminat senedi olduğuna dair davacılar tarafından dosyaya herhangi bir yazılı belge ibraz edilmediği, senet metninde de, senedin teminat senedi olduğuna dair bir ibarenin yer almadığı, krediye mesnet teşkil eden çekin davacı şirket yetkilisi ... tarafından değil, Tan Tic. Firması kaşesi ve yetkilisi sıfatıyla şirketi temsil yetkisi bulunmayan ... imzasıyla bankaya ciro edildiği iddia edilmiş ise de, bilirkişi raporlarından anlaşılacağı üzere, bu çek karşılığı firma adına tahsis edilen 70.000,00.TL kredinin firmanın hesabına geçtiği, buradan da internet yoluyla 65.000,00.TL sinin ..."a EFT yoluyla gönderildiği, çek karşılığı 70.000,00.TL kredi kullandırılması hususunda Tan Tic. Firmasının talimatının bulunduğu, EFT işleminin şirketin internet hesabından ve şifre kullanılarak ... ismiyle (firma sahibi ..."ın oğlu ) yapılmış olduğu ve EFT işlemlerinin ... tarafından birden fazla defa yapılmış olduğu ve bu konuda şikayet bulunmadığı, davacı ..."ın internet şifresi alırken oğlu ..."ın mail adresini verdiği, dolayısıyla şifrenin elektronik bankacılık işlem yetkisi tanınmış olan ... tarafından ..."a verilmiş olduğu ve işlemlerin davacı şirket yekilisi ..."ın bilgisi dahilinde yapılmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu ve söz konusu çek ve 08.07.2015 tarihli talimatnamedeki imzanın davacı ... eli ürünü olup olmadığına ilişkin imza incelemesinin sonuca etkili olmadığı, dolayısıyla davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın maddi hukuka ve usul hukukuna uygun olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan ... Bölge Adliye Mahkemesi 9 . Hukuk Dairesi’nin 09.03.2018 gün, 2018/166 E.-2018/190 K. sayılı hükmünün ONANMASINA, dosyanın ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, Dairemiz ilamından bir örneğin bilgi için ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 12/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.