Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/922
Karar No: 2021/3165
Karar Tarihi: 29.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/922 Esas 2021/3165 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/922
KARAR NO: 2021/3165
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2018
NUMARASI: 2017/431 E - 2018/292 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 29/11/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile İstanbul Anadolu ... İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyasıyla ödenmeyen kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili için davalı borçlu ... aleyhine açılan icra takibine borçlunun itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının yaptığı itirazın iptali ile asıl alacağa uygulanacak %16,80 yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme faizi tutarına işleyecek %18 KDV ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, Davacı görevlileri tarafından tutulan kaçak elektrik tespit tutanağının müvekkilini bağlayan bir belge olmadığı,çünkü müvekkilinin davacı ile imzalamış olduğu bir sözleşme söz konusu olmadığı gibi, bu yerin kiracısı dahi olmadığı, müvekkilinin bu yerde kiracı olan ...'un kızı olduğu, fakat kendisi kiracı olmadığı gibi, Gebze Sabancı Üniversitesinde Dekan yardımcısı olarak aktif bir şekilde kesintisiz olarak çalıştığı, müvekkilinin kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece Davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; davalı/borçlunun kesilen elektriği açarak/mühür fekki yapması nedeniyle 21.04.2015 tarihinde kaçak tüketim tutanağı tutulmuş olduğu, . Davalının , karşılıksız yararlanma kastıyla kaçak elektrik kullandığı gibi haksız ve mesnetsiz olarak çıkar sağlamak amacıyla kaçak elektrik kullandığı, istinafa konu davanın konusunun kaçak elektrik kullanımı olduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde davalının Dekan yardımcısı olduğundan dava konusu yerle bir ilgisinin olmadığını iddia etmiş olduğunu ,oysa ki davalının babası ...'un sanık sıfatıyla yargılandığı İstanbul Anadolu 27.Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmekte olan 2016/377 E. Sayılı dosyanın 24.11.2016 tarihli duruşmasındaki savunmasında "davaya konu iş yerini kafe olarak açtığını, bir bölümünde de kızı ...'un tekstil malzemesi satışı yaptığını; kızıyla birlikte şahıs firması kurduklarını" söylediği, davalının babasının savunmasında da görüldüğü gibi davalı ... dava konusu iş yerinin fiili kullanıcısı olduğu, kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden de sorumlu olduğu, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. ...nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , itirazın iptali talebine ilişkindir. Eldeki dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tari- hinden sonra açılmıştır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için, uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi'nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. 6335 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemeleri'nce görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri ara- sındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu'nun 1. maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin olduğundan, ilk derece mahkemesi, istinaf ve temyiz aşamasında re'sen incelenir. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu uyuş- mazlık yukarıda sayılan mutlak ticari davalardan değildir. Davacı Ticaret Şirketi ise de, davalı tarafça ,müvekkilinin bir üniversitede dekan yardımcısı/akademisyen olduğu,fiilen bu görevinin devam ettiği bildirilmiş olmasına rağmen, mahkemece davalının tacir olup olmadığı yönünden herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Dairemizce İTO'nun resmi web sitesinden yapılan sorgulamada,davalının ticaret siciline kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple, davada genel mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan mahkemece görevsizlik-dava şartı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken esas yönünden karar verilmesi, usul ve hukuka aykırı bulunmuş olmakla, istinaf konusu kararın HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca görevsizlik kararı verilmesi için kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, görev yönünden karar verilmek üzere kararın, HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.29/11/2021

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi