![Abaküs Yazılım](/8.png)
Esas No: 2020/1180
Karar No: 2021/3178
Karar Tarihi: 29.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1180 Esas 2021/3178 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2020/1180
KARAR NO: 2021/3178
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/02/2020
NUMARASI: 2018/1263 E - 2020/129 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 29/11/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı ile müvekkil şirket arasında Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi akdedildiğini, Bu sözleşme kapsamında düzenlenen sarf olunan (normal) elektrik tüketim bedeline ilişkin 17/06/2015 vade tarihli ve ... numaralı 3.197,23 TL bedelli, 04/08/2015 vade tarihli ve ... numaralı 4.326,36 TL bedelli ve 31/08/2015 vade tarihli ve ... numaralı 918,25 TL bedelli faturaların ödenmemesi nedeniyle takibe girişildiğini, borçlunun takibe itiraz ettiğini beyanla, İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyasına vaki itira- zının iptali ile takibin devamına, borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere, icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiş, duruşmaya katılmamıştır. İlk Derece Mahkemesi'nce: "DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının İst. And. .. İcra Md. nün ... E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 8.441,84 TL asıl alacak, 5.877,48 TL faiz olmak üzere toplam 14.319,32 TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %24 gecikme faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine, Davalının İİK 67/2 md. gereğince inkar edilen ve likit bulunan 8.441,84 TL nin %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Dava dilekçesinde Av ...'nın davalı vekili olarak gösterilmesine rağmen tebli- gatın vekile tebliğ edilmediğini,Yargıtay uygulamalarına göre takibe vekil vasıtasıyla itiraz edilmesi halinde itirazın kaldırılması veya iptaline yönelik davalarda tebligatın vekile yapılması gerektiğini, Ayrıca ekte sunulan hizmet listesine göre davalı adına tebligat yapılan kişilerin müvek- kili şirketin çalışanı, yetkilisi ve daimi işçi de olmadıklarını, Mahkeme tarafından davalı asile yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğunu, taraf teş- kili sağlanmadan hüküm verildiğini, Usulsüz tebligatla verilmiş karar kesinleşme şerhi olsa dahi hukuki sonuç doğurmaya- cağından yargılamanın iadesi şartlarının oluşmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırıl- masını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava; İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkin olup dava konusu alacak davalı abone tarafından sarf olunan normal tüketim bedelinden kaynaklanmaktadır. Dosyanın tetkikinde; Davacı tarafından (normal) elektrik tüketim bedelinden kaynaklanan 17/06/2015 vade tarihli ve ... numaralı 3.197,23 TL bedelli, 04/08/2015 vade tarihli ve ... numaralı 4.326,36 TL bedelli ve 31/08/2015 vade tarihli ve ... numaralı 918,25 TL bedelli faturaların ödenmemesi nedeniyle davalı şirket ve dava dışı ... aleyhine İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiği, borçlular vekili Av. ...'nın ibraz ettiği dilekçe ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, Takip alacaklısı tarafından İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan 2018/1263 Esas sayılı dava sonunda bilirkişi raporuna göre tesis olunan 2020/129 K sayılı 19/02/2020 tarihli ilam ile "davacı alacağının 14.319, 32 TL olduğu" tespit edilmekle "kısmen kabul" hükmü verildiği, kara- rın istinaf yoluna başvurulmaksızın 01/07/2020 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşme şerhinin yazıldığı, Davacının İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/1263 E., 2020/129 K. sayılı ilamına dayanarak ,mahkemece hüküm altına alınan icra-inkar tazminatı , vekalet ücreti, yargılama gideri ve harç yönünden yine İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası üzerinden icra emri gönderdiği anlaşılmaktadır. Davalı şirket vekili: "2018/1263 Esas sayılı dosya üzerinden yürütülen yargılama sıra- sında müvekkili şirkete usulen tebligat yapılmadığını ve taraf teşkilinin sağlanmadığını, bu nedenle mahkeme ilamının kesinleşmediğini" iddia ile istinaf başvurusunda bulunmaktadır. Bu noktada uyuşmazlığın çözümünde öncelikle incelenmesi gereken husus, taraf teşkili- nin sağlanıp sağlanmadığı noktasındadır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2020/2099 Esas, 2020/2922 Karar nolu 10/06/2020 tarihli ilamında belirtildiği üzere; Yetkili makamlar tarafından bir takım hukukî işlemlerin, bunların hukukî sonuçlarından etkilenmeleri amaçlanan kimselere kanuna uygun şekilde bildirimi ve bu bildirimin de usulüne uygun şekilde yapıldığının belgelenmesi olarak tanımlanan tebligat, Anayasa ile güvence altına alınan iddia ve savunma hakkının, daha da özelde hukukî dinlenilme hakkının tam olarak kullanılması ve bu suretle adil bir yargılamanın yapılmasını sağlayan çok önemli bir araçtır. Bir davada davanın taraflarının yapılan hukuki işlemlerden haberdar olmaları, davacının duruşma gününden haberdar olması, usulüne uygun olarak duruşma gününden haberdar olup hazır olabilmesi usulüne uygun tebligat yapılmasına bağlıdır. Aksi durumun, ilgilinin hak arama hürriyetini kısıtlayacağına şüphe yoktur. Aslında hemen her hukuksal işlemin tebligat ile sonuç doğuracağını söylemek mümkündür. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, itirazların yapılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, ön- celikle tarafların duruşma gününden usulünce haberdar edilmesi ve böylece taraf teşkilinin sağlanması ile mümkündür. Bu yolla kişi, hangi yargı merciinde duruşması bulunduğuna, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğuna, yargılamanın safahatına, duruşmanın hangi tarihte yapılacağına, verilen kararın ne olduğuna, Tebligat Kanununda açıklanan usule uygun tebligat yapılması ile vakıf olabilecektir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinde "Hukuki Dinlenilme Hakkı" düzenlenmiştir. Buna göre davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. Mad- desinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konu- sunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (YHGK.'nun 2009/52 Esas, 2009/105 Karar sayılı kararı) Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Mahkemenin, dava dilekçesini ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun amir hükmü gereğidir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yö- netmeliğin 18. md. gereğince; vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Görüldüğü üzere, taraf teşkili sadece davanın açılması aşamasında değil, yargılamanın diğer aşamalarında da önem taşımaktadır. (...23/11/2011 gün ve 11-554 Esas-684 Karar) Eldeki davada ,davalı vekilinin istinaf sebeplerinden biri;" icra takibine vekil ile itiraz edildiği ve dava dilekçesinde borçlu vekilinin ismi yazılmasına rağmen vekile tebliğ yapılmadığı" yönünde olup bu itiraz ile ilgili olarak icra dosyasının tetkikinde ; davalı tarafın icra dosyasında ve- kili aracılığıyla takibe itiraz ettiği tespit edilmiş ise de, bu durum vekaletnamenin avukata müvekki- linin talimatı olmadan dava açma veya açılmış davaya girme yetkisi vermez. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2008/960 E., 2008/3381 K. Nolu 3/3/2008 tarihli ilamı) Dava dosyasına davalı vekili tarafından sunulmuş bir vekaletname bulunmadığına göre, dava dilekçesinin davalı asile tebliği ve yargılama safahatındaki tüm işlemlerin davalı asil muhatap alınarak yürütülmesinde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir. Davalı tarafın diğer itirazı ise; davalı asile çıkarılan tebligatlarda çalışan olarak gö- rünen "..." isimli kişilerin müvekkili şirket çalışanı olmadığı şeklinde ileri sürülmüş, delil olarak şirket çalışanlarını gösterir SGK kayıtları sunulmuştur. İstinaf dilekçesi ekinde yer alan SGK kayıtlarında , davalının sigortalı tek çalışanı olarak ... isimli şahıs görünmekte, davetiyeler üzerinde ismi görünen ... ve ... isimli çalışan ismi yer almamaktadır. Ancak dava dilekçesi ve aşamalardaki diğer tüm tebligatlar , davalının ticaret sicilinde kayıtlı olduğu adres esas alınarak düzenlenmiştir. İcra dairesince de bu adres esas alınarak çıkarılan ödeme emri ...'a tebliğ edilmiş ,ancak davalı/borçlu tarafından usulsüz tebligattan bahisle şikayet yoluna başvurulmaksızın doğrudan takibe ve borca itiraz edildiği tespit edilmiştir. Diğer yandan adı geçen kişilerin SGK kaydının bulunmaması , davalının çalışanı olmadığı anlamına gelmemelidir. Bu aşamada davetiye parçalarında ismine yer verilen ... ile ...'un davalı şirket çalışanı olmadığı yönündeki itirazlara itibar edilmemiştir. İzah edildiği üzere; dava konusu yargılama sürecinde taraf teşkili usulen sağlanmış, süresi içinde istinaf edilmeyen karar kesinleşmiş olmakla istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin HMK 352/1-b-c maddeleri uyarınca karar kesinleşmiş olduğundan reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi 29/11/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.