Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9096
Karar No: 2016/7919
Karar Tarihi: 12.04.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/9096 Esas 2016/7919 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/9096 E.  ,  2016/7919 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Dava Türü : Alacak


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istemiş ise de; HUMK"nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü;
    Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, davalı Banka’nın Genel Müdürlüğü yerine Şubenin hasım gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir hata niteliğinde olduğuna ve davacının faizi hakediş tarihinden istemesi ve temerrüt tarihinden itibaren faiz talep etmemiş olmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflara yükletilmesine, 12/04/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
















    Karşı Oy

    Davacının, 2008-2013 yılları arasında Ziraat Bankası"nda çalıştığı, iş ilişkisi sona erdikten sonra, 6772 sayılı kanun kapsamında ilave tediyeye hak kazandığı iddiası ile dava açtığı anlaşılmaktadır. Davacı, Ziraat Bankası"nın, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun"un 1.maddesi kapsamına giren bir kamu kuruluşu olduğu iddiası ile davalı nezdinde çalıştığı 2008-2013 arasında her bir yıl için yıllık iki ikramiyenin ödenmesini talep etmektedir.
    Davalı ... savunmasında; Ziraat Bankasının 4603 sayılı Kanun ile 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi Hakkında KHK kapsamından çıkarıldığı, özel bankalarla aynı hükümlere tabi olduğu, bankanın kamusal idare vasfını taşımadığı, anonim şirkete dönüştürüldüğü, personelinin özel hukuk hükümlerine tabi olarak çalıştığı, davacının kamu işçisi sayılamayacağı, davalı kurumun da bir kamu tüzel kişisi olmadığı ve kamu hizmeti faaliyetinde bulunmadığı, bu bakımdan 6772 sayılı Kanun kapsamında görülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemenin 24.11.2014 tarih, 2014/108 Esas ve 2014/298 Karar sayılı kararında, davalı bankanın sermayesinin yarısından fazlası devlete ait olduğundan, kamusal yetki ve ayrıcalıklarından yararlandığından, kamu hizmeti yürüttüğünden ve davacınında işçi statüsünde bulunduğundan davacının davasının kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
    İlave tediye, hizmet sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinden değil; yasadan doğan bir ikramiyedir. Ne var ki, ücretin ve/veya ücret eklerinin asıl dayanağı ve belirleyici unsuru, sözleşme özgürlüğüne dayalı olarak taraflar arasında yapılan sözleşmedir. Sözleşmeden doğmayan yasadan kaynaklanan bir ödeme, niteliği gereği istisnaidir. Yasa kapsamında olan işyerlerinin işçilerine ilave tediye ödenmesi zorunlu iken, yasa kapsamı dışında kalan işyerlerinde böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. 6772 sayılı Yasanın kapsamındaki işyerleri ve işverenlerin kesin çizgilerle belirlenmesi, bu nedenle büyük bir önem taşımaktadır.
    Dairemizin, 18.09.2014 tarih, 2014/9389 Esas ve 2014/17555 Karar sayılı kararında; “...sonuç itibari ile kapsam bakımından Devlet tarafından yasa ve kanunun verdiği yetkiyle idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruluşlarda iş sözleşmesiyle çalışanlara uygulanacağı görülmektedir.” denilerek 6772 sayılı kanunun kapsamı belirlenmiştir. Hem Devlet tarafından yasa ile kurulmuş olma hem de kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişiliği olma koşulları bir arada aranmaktadır. Bu iki koşuldan birinin eksik olması halinde, 6772 sayılı Yasaya tabi bir kamu kurum veya kuruluşundan söz edilemeyecektir. 6772 sayılı Yasanın kapsamına girmek için “kamusal yetki kullanma” koşuluna sahip bir kamu kurum veya kuruluşunda işçi olmak gerekmektedir. Kamusal yetki kullanmadıkları için devlet ve devlet kurumları dışında kalan; işçilerinin kendilerini kamu kesimindeki memurlar ile kıyaslama imkanı olmayan işyerleri ve işletmelerin 6772 sayılı Kanunun kapsamı dışında kalması, yasanın amacına da uygun düşmektedir. Bu amaçtan hareket edildiğinde, örneğin belediyelerde ve belediyelere bağlı kuruluşlarda 6772 sayılı Yasanın uygulanması yerinde görülmek gerekir. Zira, belediyelerin (vergi toplama, ceza kesme vb. konularda) kamusal yetki kullandıkları, işçi yanında kamu görevlisi de çalıştırdıkları ve kazanç amacından ziyade kamu yararı amacına yöneldikleri konusunda herhangi bir tereddüt yoktur. Buna karşılık, kamusal yetki kullanmayan, kamu yararı gütmeyen, kazanç amacıyla özel sektör esaslarına göre faaliyet gösteren bir işletmenin, 6772 sayılı Yasa kapsamında olduğunu söylemek mümkün değildir.
    Ziraat Bankası"nın günümüzde tabi olduğu hukuki statü, 4603 sayılı, 15.11.2000 tarihli “Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun” ile belirlenmiş ve bu kanun ile Ziraat Bankası, bir anonim şirket haline getirilmiştir. “Bu kanunun amacı, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin çağdaş bankacılığın ve uluslararası rekabetin gereklerine göre çalışmalarını ve özelleştirmeye hazırlanmalarını sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılmaları ile hisse satışlarına ilişkin düzenlemelerin ve hisselerin tamamına kadarının özel hukuk hükümlerine tabi gerçek ve tüzel kişilere satışının gerçekleştirilmesidir.”
    Ziraat Bankası"nda 21.12.2002 tarihinden sonra özel hukuk hükümlerine tabi olmayan personel çalıştırılamayacağı da 4603 sayılı Yasa ile açıkça öngörülmüş olup özel hukuk hükümlerine göre çalışmayı kabul etmeyen personel, Devlet Personel Başkanlığı"na bildirilerek kamu kurum ve kuruluşlarına atanacaktır. Yeniden yapılandırma sürecinde bankaların yönetim kurullarınca gerek özel hukuk hükümlerine göre çalıştırılmak üzere kendisine sözleşme teklif edilen ancak özel hukuk hükümlerine göre çalışmayı kabul etmeyen gerekse özel hukuk hükümlerine göre çalışması uygun görülmeyip sözleşme imzalanmayan personel, bankaların yönetim kurullarınca Devlet Personel Başkanlığına bildirileceği düzenlenmiştir.
    Yasa ile belirlenen yeni statüsü, Ziraat Bankası"na hiçbir kamusal yetki de tanımamaktadır. Ziraat Bankası bir özel hukuk tüzel kişisi haline gelmiştir ve tüm işlem ve eylemlerinde özel hukuk hükümlerine göre kurulan diğer bankalar ile aynı kurallara tabidir.
    4603 sayılı Yasa kapsamındaki bankalar, özel hukuk hükümleri çerçevesinde, bankacılık sektörü ve ekonomik kurallara uygun biçimde verimlilik ve rekabet esaslarına göre çalışması gereken kuruluşlar olduğundan, personel rejiminin de bu esaslara uygun olması gerekir. Bu durumda Ziraat Bankası"nın yeniden yapılandırılmasına dair 4603 sayılı yasa dikkate alındığında; Ziraat Bankası bir kamu kurum ve kuruluşu değildir; 4603 sayılı Yasa ile kamu tüzel kişiliğini kaybetmiştir. Bu yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren Ziraat Bankası, özel hukuk hükümlerine tâbi bir bankadır. Hukuken diğer özel bankalardan hiçbir farkı yoktur. Ziraat Bankası herhangi bir kamusal yetkiye sahip olmadığı gibi, kamu kurum ve kuruluşlarına dair mevzuata da tâbi değildir. Ziraat Bankası"nın faliyetlerinde öncelik, kamu yararı değildir, çağdaş bankacılık ve uluslararası rekabet gereklerine göre faaliyette bulunmaktır. Ziraat Bankası personelinin tamamı özel hukuk hükümlerin tâbidir. Tüm çalışma koşullarının belirlenmesinde özel hukuk hükümleri uygulanacaktır. Kamu kurumu niteliği olmayan, kamu görevlisi çalıştırmayan, kamusal yetki kullanmayan işletmelerin ilave tediye yükümlülüğü altında tutulmaları söz konusu olamaz. Bu esaslar Yargıtay"ın yerleşik içtihadı ile de kabul edilmiştir.
    Ziraat Bankası"nın statüsünü düzenleyen 4603 sayılı Yasa, bankayı özel hukuk hükümlerine tâbi bir kurum haline getirmiş ve Ziraat Bankası"na kamu kurumlarına dair mevzuatın uygulanmayacağını, bankanın kamusal yetkileri olmayacağını, personelinin kamu hukuku hükümlerine tabi tutulmayacağını, kamu hukukuna tabi personel çalıştırmayacağını açıkça öngörmüştür. Ziraat Bankası"nın özel hukuk kurumu olduğu, özel hukuk kurallarına tâbi bulunduğu ve personeline özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı Anayasa Mahkemesi kararları ile de kabul edilmiştir.
    Bu durumda Ziraat Bankası, özel hukuk hükümlerine tabi olarak faaliyet gösteren, özel hukuk hükümlerine tabi diğer bankalardan farkı olmayan bir kuruluştur. Bir kamu kurum veya kuruluşu niteliğinde olmadığına göre, 6772 sayılı Kanun hükümlerine tabi tutulması da hukuki dayanaktan yoksundur. Davacı, davalı Banka hakkında yapılan yasal düzenlemelerden sonraki tarihte çalışmaya başlamış, Banka"nın yeni statüsü döneminde ve özel hukuk hükümlerine göre çalışmıştır. 6772 sayılı Kanun ile 4603 sayılı Kanunun çatışması durumunda 4603 sayılı Kanunun uygulanması gerekir. 4603 sayılı Kanun, davalı ... Bankasının hukuk dünyasındaki özel hukuk tüzel kişiliği olarak konumunu ve çalışanların statüsünü belirlemektedir. 6772 sayılı Kanunun, 4603 sayılı Kanunu yok sayarak yorumlanması, daha sonra yürürlüğe giren özel kanuna üstünlük tanınması gerektiği ilkesine aykırı olur. Bu nedenlerle, Ziraat Bankası çalışanlarına ilave tediye ödenmesini kabul eden mahkeme kararı yerinde değildir. Tüm bu nedenlerle, davacının ilave tediye alacağı talebinin reddi yerine, kabulüne karar veren mahkeme kararının bozulması gerekirken, onanması yönünde oluşan Yüksek Özel Daire çoğunluğunun görüşüne katılmamaktayım. 12.04.2016







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi