Esas No: 2021/3626
Karar No: 2022/4766
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3626 Esas 2022/4766 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılan yerden olduğunun tapunun beyanlar hanesine yazılması ve kullanıcı şerhi verilmesi isteğiyle açılmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vererek taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılan yer olduğunu belirleyerek tapu kaydına şerh verilmesine hükmetmiştir. Ancak, daha sonra yapılan incelemeler sonucu taşınmazın 2. madde kapsamında veya 2/B alanında olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, davalının temyiz itirazları kabul edilmiş, karar bozulmuş ve taşınmazın 2/B ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğuna ilişkin şerh verilmesi yönündeki talep reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2. maddesi
- 3116 sayılı Orman Kanunu
- 5653 sayılı Kanun
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : 2/B Şerhi Yazılması Talebi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince davalı Hazinenin istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş olup, bu kez davalı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tespite itiraz davası sonucunda arsa vasfı ile hükmen Hazine adına tescil edilen 1237 parsel sayılı taşınmaz, uygulama kadastrosu sonucunda 28125 ada 111 parsel numarasını almıştır.
Davacı ..., taşınmazın tesciline esas olan hükümde taşınmazın orman sınırları çıkartıldığının belirlendiğini ancak bu hususun tapunun beyanlar hanesinde belirtilmediğini öne sürerek, taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılan yerden olduğunun tapunun beyanlar hanesine yazılması ve kendi adına kullanıcı şerhi verilmesi isteğiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, ... Köyü 1464 parsel (yenileme kadastro ile ... Mahallesi 28125 ada 111 parsel) sayılı taşınmazın 6831 sayılı Yasa'nın 2/B uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer olduğu tespiti ile bu tespitin tapuya şerh verilmesine karar verilmiştir.
Hükme karşı, davacı ve davalının istinaf başvurusunda bulunması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Hazinenin istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, -davanın esasına ilişkin olarak- davacının davasının kabulüne, dava konusu ... ili Kepez ilçesi ... Köyü 1464 parsel (yenileme kadastro ile ... Mahallesi 28125 ada 111 parsel ) sayılı taşınmazın 6831 sayılı Yasa'nın 2/b uyarınca hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer olduğunun tespiti ile bu tespitin tapuya şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yazılı şekilde çekişmeli 28125 ada 111 nolu parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına “6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartılan yerlerdendir” şerhinin yazılmasına karar verilmiş ise de tüm dosya kapsamından ve aynı bölgeye ait Dairemizin temyiz incelemesinden geçen diğer dosyalardaki bilirkişi raporları ve tahdit evraklarından, çekişmeli 28125 ada 111 nolu parsel sayılı taşınmazın 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre ilk kez 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman sınırları içinde bulunduğu, Vakıflar İdaresinin Muratpaşa Vakfına ait tapu kaydına dayanarak 1942 tahdidine itiraz etmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanlığının hakem sıfatıyla verdiği 19.12.1947 tarihli ve 208 sayılı iptal kararının sadece vakfın tapulu taşınmazlarına ilişkin olduğu, bu itibarla vakıf tapusu kapsamı dışında kalan taşınmazlar yönünden tahdidin kesinleştiği ve geçerliliğini sürdürdüğü, 1952 yılında makiye tefrik çalışmalarına konu edildiği, makiye tefrik işleminin bir tespit niteliğinde olup orman sınırları dışına çıkarma işlemi olmadığı, bu hususa 30.04.2010 tarihli ve 2004/1 Esas, 2010/1 Karar sayılı İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında “3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp orman tahdidi içinde kaldığı kesinleşen, ancak, tapuya tescil edilmeyen yerlerde 5653 sayılı Kanun ile değişik 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre maki komisyonlarının yaptığı işlemlerin bir tespit niteliği taşıdığına, teknik ve hukuki anlamda orman kadastro (tahdit) sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığına” şeklinde de işaret edildiği, 1976 yılında orman kadastro komisyonunca “Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanlığının 19.12.1947 tarihli ve 208 numaralı hakem kararı gereğince eski tahdit hattı iptal edilen Devlet ormanının tekrar kadastrosu yapılmak üzere” nitelendirilmesiyle 03.06.1976 tarihli işe başlama tutanağı ile orman kadastrosuna başlanıldığı, bu çalışma kapsamında 1942 yılında yapılan orman tahdidinin tamamen iptal edildiği kabul edildiğinden, önce çekişmeli taşınmazın orman olarak sınırlandırıldığı, daha sonra 14.07.1976 tarihinde II nolu parsel sahası olarak 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun'un 2. maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, tahdit ve 2. madde uygulamasının 15.07.1976 tarihinde ilan edildiği, süresi içinde itiraz edilmesi üzerine itirazları inceleme komisyonunca 09.11.1976 tarihli itirazları inceleme tutanağında belirtildiği üzere “2 nolu parselin 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 1. maddesinin istisna fıkraları hükmüne giren yerlerden olduğu tespit edildiğinden, 2 nolu parsel ile içerisinde mevcut itirazlı sahanın 6831 sayılı Kanun'un orman saymadığı yerlerden olarak orman sınırları dışında bırakılmasına ve ekip tarafından yapılan işlemin bu şekilde düzeltilmesine” karar verilmek suretiyle orman sınırları dışında orman sayılmayan yerde bırakıldığı, söz konusu komisyon tutanağının 09.12.1976 tarihinde ilan edildiği, daha sonra 1989 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2/B çalışmalarına konu edilmediği, yapılan işlemlerin ilanından sonra ilan tarihlerinde yürürlükte bulunan kanunlardaki hak düşürücü sürelerin de geçmesiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan orman kadastro çalışmaları ışığında dava konusu parselin içinde bulunduğu anlaşılan II nolu parselin, itirazları inceleme komisyonunca önceki ekip çalışmasının düzeltilmesine karar verilmiş olması nedeniyle 2. madde ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olmadığı ve daha sonra 1989 yılında yapılan çalışmalarda 2/B uygulamasına da konu edilmediği anlaşılmakta olup, çekişmeli taşınmazın hükmen tesciline ilişkin mahkeme kararının hüküm fıkrasında belirtilmeyen, ancak gerekçe kısmında yer verilen taşınmazın 2. madde ya da 2/B alanında olduğu yönündeki belirlemenin kesin hüküm olarak değerlendirilmesi de hukuken mümkün bulunmamaktadır. Zira, kesin hükmün varlığı için, her iki davanın taraflarının dava sebeplerinin ve ilk davadaki hüküm fıkrası ile diğer davadaki talep sonucunun aynı olması gerektiği gibi; kesin hükümle bağlılık, kural olarak hüküm fıkrasına münhasırdır ve gerekçeye sirayet etmez.
Hal böyle olunca; davanın tapu kaydının beyanlar hanesine 2/B şerhi verilmesine yönelik olduğuna ve taşınmazın 2. madde kapsamında veya 2/B alanında kalmadığı anlaşıldığına göre, Mahkemece bu hususlar dikkate alınarak taşınmazın 2/B ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğuna ilişkin şerh verilmesi yönündeki talebin de reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde bu talebin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 17.10.2019 tarihli ve 2019/538 Esas, 2019/702 Karar sayılı 6100 sayılı kararının HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın HMK'nin 373/2 maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 23.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.