12. Ceza Dairesi Esas No: 2014/9421 Karar No: 2014/26546 Karar Tarihi: 24.12.2014
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/9421 Esas 2014/26546 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mazgirt(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, 147 promil alkollü olarak arabayla seyir halinde olan sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan beraat etmesine karşı üst Cumhuriyet savcısının temyizi üzerine yapılan inceleme sonucu, alkollü bir şekilde araç kullanmanın, trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceği ve suç olarak kabul edilebileceği belirtilerek, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği kararına varılmıştır. Kararda, TCK'nın 179/3. maddesiyle alkollü veya uyuşturucu madde etkisiyle \"emniyetli bir şekilde\" araç kullanamayacak kişilerin, bu halde araç kullanması kasıtla işlenen bir suç olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, Alkol ve uyuşturucu madde kullanımının sırf olduğunun yeterli olmadığı ve sürücünün o anki sürüş ehliyetinin tespiti için detaylı dahili muayenelerin yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddesi, TCK'nın 179/3. maddesidir.
12. Ceza Dairesi 2014/9421 E. , 2014/26546 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname no : 4 - 2012/308465 Mahkemesi : Mazgirt(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi Tarihi : 12/09/2012 Numarası : 2011/62 - 2012/56 Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, üst Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü; 5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla; İncelenen dosyada; 147 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, beraatine karar verilmesi isabetsiz olup, üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.