Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2340
Karar No: 2018/1121
Karar Tarihi: 22.03.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/2340 Esas 2018/1121 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2017/2340 E.  ,  2018/1121 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşmiş olan cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, eser sözleşmesi uyarınca dava dışı 3. şahsın başlatmış olduğu takip nedeniyle ödenen bedelin davalı ortaktan tahsili amacıyla tahsili istemiyle açılmıştır. Davacı vekili dilekçesinde; dava dışı ... Ltd. Şti."nin eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için davalı diğer ortak ve kendisi aleyhine icra takibi başlattığını, davalının icra takibine itirazı bulunmadığı için onun hakkında kesinleştiğini, kendisinin ise takibe itirazı üzerine ... . Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/372 Esas sayılı davada itirazının iptâli ile takibin devamına karar verildiğini ve sonuçta icra dosyasına 94.115,36 TL ödemek zorunda kaldığını, takibin dayanağı olan sözleşme ile davalı ile birlikte imzaladıkları 03.11.2008 tarihli eser sözleşmesi olduğunu, davacının söz konusu 391 ada 1 parselde 1 villa sahibi davalının ise 3/4 oranında malik olduğunu, davalının hissesi olan 3/4 oranında ödediği bedelin davalıdan tahsilini istemiş, davalı ise adi ortaklık ilişkisini kabul etmiş ve
    aşamalarda dava dışı arsa sahibi Taner Yıldırım isimli kişi ile taraflar arasında bir sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca yapılacak 4 adet villadan 1"er adetinin taraflara ait olacağını, son kalan villanın ise, satılarak elde edilecek gelirin inşaatta kullanılacağının kararlaştırıldığını, bu konularda ... . Asliye Hukuk Mahkemesi"nde 2013/595 Esas sayılı dosyada alacak davası açtıklarını, inşaat için sarfedilen bedelin kendisi tarafından karşılandığını, ortaklık hisselerinin %50 oranında olması gerektiğini, davanın reddini dilemiş, mahkemece verilen karar, temyiz sonucu dairemizin 2016/3070 Esas, 2016/4097 Karar sayılı 29.09.2016 tarihli kararı ile, uyuşmazlığın adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklandığı, davanın eser sözleşmesi uyarınca dava dışı 3. şahsın başlatmış olduğu takip nedeniyle ödenen bedelin davalı ortaktan tahsili amacı ile açıldığı adi ortaklıkta aksine hüküm bulunmaması halinde hisselerin eşit olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bunun aksinin iddia eden tarafça ispatlanması gerekli olup, davacı tarafın hisselerin eşit olmadığı yönündeki iddiasının kanıtlayamadığından 1/2"şer oranında tarafların hissedar oldukları kabul edilerek davacının ödediği bedelin yarısından davalının sorumlu olacağı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak, davanın kısmen kabulü ile, 47.057,68 TL alacağın 01.04.2013 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır (HMK 326/2). Vekâlet ücretinin de hüküm tarihinde geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gözetilerek haklı ve haksız çıkan miktarlar esas alınarak hesaplanıp hükmedilmesi gerekir. Mahkeme kararının temyizi üzerine temyiz karar harçları konusunda karar vermek yetkisi Yargıtay"a ait olup, bu konuda Yargıtay kararına göre işlem yapılması gerekeceğinden, Yargıtay kararında iadesine karar verilen harçlarla ilgili olarak bozma kararından sonra verilecek yeni kararda ayrıca hüküm kurulmamalıdır.
    Somut olayda, mahkemece bozma ilâmı doğrultusunda karar verilmiş ise de; masraf ve vekâlet ücreti yönünden hata yapılmıştır. Şöyle ki davada reddolunan tutar 23.528,84 TL olup, bu miktar üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi yerine fazlaya hükmedilmesi, bozma ilâmımızda davalı tarafından yatırılan 1.341,44 TL peşin harcın davacıdan alınıp, davalıya verilmesi ve ayrıca masrafın da kabul ve red edilen miktarların toplam dava dağerindeki oranlarına uyulmayarak yanlış hesaplanması doğru olmamıştır.
    Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının
    kabulü ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. bendindeki 5.526,00 TL ibaresinin iptâl edilerek yerine "2.823,46 TL" ibaresi, 6. bendindeki 215,00 TL ibaresinin iptâl edilerek yerine "286,66 TL" ibaresinin, 7. bendinin tümüyle iptâl edilerek yerine "7-Davalı tarafından yapılan 40,00 TL yargılama giderinin 13,33 TL"sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.409,50 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi