
Esas No: 2020/4689
Karar No: 2022/9067
Karar Tarihi: 28.04.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/4689 Esas 2022/9067 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2020/4689 E. , 2022/9067 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 ve 5809 sayılı Kanunlara muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
O yer Cumhuriyet savcısının münhasıran 5809 sayılı Yasaya muhalefet ve sanığın 5607 sayılı Yasaya muhalefete ilişkin temyizlerine göre yapılan incelemede;
1- İddianameye göre, sanığın üzerine atılı 5809 sayılı Yasanın 63/9. madde ve fıkrası kapsamındaki eyleminden kamu davası açıldığı halde, bu hususta bir hüküm verilmemesi,
2- UYAP sisteminden yapılan kontrolde, sanığın hüküm tarihinde ... ... nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olması karşısında kendiliğinden duruşmaya gelme olanağı bulunmadığı, savunması alınırken duruşmadan vareste tutulmak istediğine dair talebi de olmadığı ve Mahkemece bu yönde bir karar verilmediği halde, yokluğunda duruşma yapılıp hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 196. maddesine aykırı olarak sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
3- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası kapsamında ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
4- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 30.01.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 01.10.2013 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında, Dairemizin 2020/6292 Esas sırasında kayıtlı olan ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/127 Esas, 2015/1151 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 28.02.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 05.02.2014 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
5- Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
6- Doğrudan verilen adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında TCK'nun 52/2. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 52. maddesine atıf yapılmak suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
7- Gerekçeli karar başlığında kaçak telefonun teslim tarihi olan "30/01/2013" yerine "01/02/2013" olarak suç tarihinin gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.