15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5749 Karar No: 2018/1120 Karar Tarihi: 22.03.2018
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5749 Esas 2018/1120 Karar Sayılı İlamı
15. Hukuk Dairesi 2016/5749 E. , 2018/1120 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... geldi. Davalı vekili gelmedi. Davalı şirket yetkilisi ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı ile davalı şirket yetkilisi dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıp giderim bedelinin tahsili talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı iş sahibi vekili, taraflar arasında ... . Noterliği"nin 02.03.2006 tarih ve ... yevmiye nolu 11 adet villanın inşaası ve satışına ilişkin sözleşme yapıldığını ve yapılıp teslim edildiğini ancak villalarda başta izolasyon olmak üzere pek çok eksik ve ayıplı işler tesbit edildiğini, bu ayıpların 19.02.2009 tarihli ihtarname ile davalıya bildirildiğini ancak, tadilat ve tamirat yapılmadığını, ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/22 D. iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, ayıp giderim bedeli olan 535.838,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı yüklenici vekili; davacı iddialarının haksız ve yersiz olduğunu, ... . Noterliği"nin 02.03.3006 tarih ve ... yevmiye nolu sözleşme gereği bağımsız bölümlerin tapusunun devrinin yapıldığını, ihtarnamede gösterilen eksikliklerin tamamlandığını, sorumluluğunun 1 yıllık garanti süresi ile sınırlandırıldığını, davanın haksız olduğunu savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiş, karar davacı iş sahibi vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Mahkemece istinabe yolu ile yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan 09.07.2015 tarihli ek bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuştur. Yargılama sırasında alınan 2 bilirkişi raporu arasında fahiş farklılıklar ve çelişkiler bulunmaktadır. Bu kadar açık çelişki içeren ve önemli oranda farklı rakamlar belirleyen raporlardan birine neden üstünlük tanındığı açıklanmadan bu raporlardan birinin esas alınarak karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılması gereken iş; 6100 sayılı HMK"nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun seçilecek uzman bilirkişiler kurulu aracılığıyla gerektiğinde yerinde keşif yapılmak suretiyle, dava konusu villalar üzerinde inceleme yapılmak, mahkemenin ve Yargıtay"ın denetimine elverişle rapor almak, bu çerçevede imalatların ayıp derecesini belirlemek ve buna göre bu değerlendirmeler ışığında verilen ilk kararı davalının temyiz etmediği de nazara alınarak usuli kazanılmış hak ilkesine de dikkat etmek suretiyle karar verilmesinden ibaret olmalıdır. Aksine düşüncelerle çelişkili bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.