Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/314 Esas 2020/4398 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/314
Karar No: 2020/4398
Karar Tarihi: 16.10.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/314 Esas 2020/4398 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu dava, tapunun iptali ve tescili konusunda açılmıştır. Davanın kişisel haklara dayalı olması sebebiyle mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Ancak, mahalli bilirkişilerin raporlarına ve sağ olan kişiye dayanarak hatalı bir karar verildiği tespit edilmiştir. Bu sebeple yeniden keşif yapılması gerektiği belirtilmiştir. Yapılan yargılama sonucunda davalıların müdahalesinin men edilmesi, tapu kaydının iptali ve mirasçıları adına tapuya kayıt ve tescili kararlaştırılmıştır. Ancak, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapıların kadastro tespit tarihinden önce yapılıp yapılmadığı belirlenmeden karar verildiği için karar bozulmuştur. 3402 sayılı Kanun'un 19. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak tekrar karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: 3402 sayılı Kanun'un 19. maddesi.

16. Hukuk Dairesi 2018/314 E. , 2020/4398 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay ilamında özetle; "Mahkemece çekişmeli taşınmazın..."ye intikal ettiği, davacı ile müdahillerin davasının kişisel hakka dayalı olduğu ve zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, gerek mahalli bilirkişi beyanlarında, gerekse kararın gerekçesinde belirtilen ve sağ olan ..."ün 2009 yılında ölen ..."in evladı, 1960 yılında ölen kök muris ..."nin torunu olduğu ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilemeyeceği belirtilerek mahallinde yeniden keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazın öncesinde kime ait olduğunun, 1960 yılında ölen ..."den gelip gelmediğinin, adı geçen kişiden gelmesi halinde terekesinin taksim edilip edilmediğinin ve taksim edilmiş ise taşınmazın kime düştüğünün tespit edilmesi ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ve müdahil davacıların davalarının kabulüne, dava konusu 111 ada 92 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaliyle, tamamı 540 pay kabul edilerek kök muris ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, davalı Ahmet oğlu ..."ün taşınmaza yönelik müdahalesinin menine, dava konusu taşınmazda yer alan davalıya ait ev, ahır ve samanlık halinde kullanılan yapıların kal"ine karar verilmiş, hüküm, davalı ... oğlu ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava konusu 111 ada 92 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan ve davalı Ahmet oğlu ... tarafından yapıldığı tespit edilen ev, ahır ve samanlığın, kadastro tespit tarihinden önce yapılıp yapılmadığı belirlendikten sonra 3402 sayılı Kanun"un 19. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak bu konuda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.