Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11966
Karar No: 2022/4880
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11966 Esas 2022/4880 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/11966 E.  ,  2022/4880 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davalılardan Hazine ve asli müdahil Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... ... Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben verdiği 11.07.2002 tarihli dava dilekçesinde; sınırlarını bildirdiği Aşağıyurtçu Köyü Köyüstü Mevkiinde bulunan iki parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek, Medeni Kanun'un 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
    Anılan dava, Orman Yönetimine ihbar adilmiş; Orman Yönetimi asli müdahale talebinde bulunarak davanın reddini ve taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile ... İli ... İlçesi Aşağıyurtçu Köyünde bulunan 24.12.2009 tarihli bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 43.793,00 m2 ve (B1) işaretli 10.141,10 m2 alanlı taşınmazların davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, asli müdahil Orman Yönetimi ile davalı Hazine ve ... Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmekle Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 02.04.2013 tarihli ve 2013/710 Esas, 2013/3734 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
    Bozma ilamında özetle "çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk defa imar uygulamasının hangi tarihte yapıldığının mahkemece kesin olarak belirlenmediği; 23.06.2008 tarihli jeodezi, ziraat ve orman bilirkişi kurul raporunun çekişmeli taşınmazın zirai yönden incelenmesi bölümünde eğiminin %3-4 olduğu ve 20 yıldan fazla süredir tarım arazisi olarak kullanıldığı belirtilmesine rağmen, somut olarak imar ve ihyanın tamamlandığı tarih ile dava tarihi arasında 20 yıllık süresinin geçip geçmediğinin belirtilmediği, 24.12.2009 tarihli jeodezi mühendisleri ile orman bilirkişi tarafından düzenlenen kurul raporunda ise çekişmeli taşınmazın eğiminin %6-12 olduğu bildirildiği, dolayısıyla her iki rapor arasında çekişmeli taşınmazın eğimi yönünden oluşan çelişkinin giderilmediği, ayrıca, keşif sırasında yerel bilirkişi ile davacı tanıklarının, taşınmazların imar ve ihyaya konu olup olmadığı yönünden usûlüne uygun olarak dinlenilmedikleri ve alınan beyanların somut olaylara dayalı değil gerekçesiz soyut nitelikteki sözlerden ibaret olduğu" hususlarına değinilmiş; yine 3402 sayılı Kanun'un 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlamaları dikkate alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine işaret edilmiştir.
    ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesince bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra; taşınmazın aynına ilişkin davalarda yetkili mahkemenin, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olduğu, 6360 sayılı Kanun ile, Yukarı Yurtçu Köyünün Etimesgut İlçesi sınırlarına dahil olduğu ve Etimesgut İlçesinin de ... Batı Adliyesi yetki çevresi içinde bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş; ... Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise 6360 sayılı Kanun'un ilk mahalli idareler seçiminde yürürlüğe gireceği, davanın ise ilk mahalli seçim tarihi olan 30.03.2014 tarihinden önce açıldığı gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 15.10.2015 tarihli ve 2015/6291 Esas, 2015/9321 Karar sayılı ilamı ile yetkili yargı yeri ... Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmiştir.
    Dosyanın gönderildiği ... Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesince yargılamaya devam edilmiştir.
    Davacı vekili 23.11.2017 tarihli dilekçesi ile; dava konusu taşınmazın imar uygulaması neticesinde tapuya tescil edildiğini ve toplu konut alanında kaldığını, HMK madde 125/1-b hükmü uyarınca seçimlik hakkını kullandığını ve taşınmazın toplu konut alanında kalan kısmı için Maliye Hazinesi aleyhine tazminat talepli olarak devam edeceklerini, toplu konut alanına girmeyen kısım için tescil davası olarak devam ettiklerini bildirerek, dosyaya sunulan 04.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın değerinin 6.856.198,50 TL olduğu belirlendiğinden bu değer üzerinden 10.09.2018 tarihinde tamamlama harcını yatırarak dosyaya ibraz etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda; davacının davalı Hazine hakkında açtığı tazminat davasının kabulüne, 6.856.198,50 TL tazminatın 23.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacılara verilmesine, dava tazminat davasına dönüştürüldüğünden davalılar ..., Orman Genel Müdürlüğü, ... hakkında açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı adına tesciline karar verilmesi gereken taşınmazın tespit olunan değeri üzerinden alınması gereken 45.115,02 TL karar harcından peşin alınan 6,07 TL harcın ve 117.087,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile arta kalan 71.978,04 TL harcın isteği halinde davacıya iadesine, tazminat davası yönünden Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, tescil davası nedeni ile davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına ve davacılar yararına vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, tazminat davası yönünden davacı tarafından karşılanan 800,00 TL bilirkişi giderinin davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine, tazminat davası yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 133.761,99 TL nispi ücreti vekaletin davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılardan Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerçek kişi tarafından açılan dava bedele dönüştürülen tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Asli müdahil Orman Yönetimi ise nizalı yerin orman olarak tescilini istemiştir.
    1-İhbar olunan Orman Yönetimi usulüne uygun verdiği dilekçe ile asli müdahale talebinde bulunarak taşınmazın orman vasfıyla tescilini istediğine göre; Mahkemece talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmamıştır.
    2-Mahkemece bozma öncesi aldırılan 14.10.2008 tarihli kök raporda (A): 43.743,00 m2, bozma sonrası aldırılan 07.06.2017 tarihli kök fen raporunda (A): 44.051,89 m2, 11.11.2018 tarihli ek raporda ise (A): 43.793,20 m2 olarak gösterilmiştir.
    Mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmediği gibi, alınan ek fen raporu doğrultusunda diğer bilirkişilerden ek rapor alınmadığından, hükme esas alınan raporlar arasında çelişkili oluşturulmuş, bu yönden de hükmün bozulması gerekmiştir.
    3-3402 sayılı Kanun'un 14. maddesine göre; Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır. 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 7'nci maddesinin üçüncü fıkrası gereği 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacak işlemlerde Kadastro Komisyonlarına konu uzmanı ziraat mühendisi dâhil edilir. Taşınmaz malın, yukarıdaki fıkranın kapsamı dışında kalan kısmının zilyedi adına tespit edilebilmesi için, birinci fıkra gereğince delillendirilen zilyetliğin ayrıca aşağıdaki belgelerden birine dayandırılması lazımdır: A) 31.12.1981 tarihine veya daha önceki tarihlere ait vergi kayıtları, B) Tasdikli irade suretleri ile fermanlar, C) Muteber mütevelli, sipahi, mültezim temessük veya senetleri, D) Kayıtları bulunmayan tapu veya mülga hazinei hassa senetleri veya muvakkat tasarruf ilmuhaberleri, E) Tasdiksiz tapu yoklama kayıtları, F) Mülkname, muhasebatı atika kalemi kayıtları, G) Mubayaa, istihkam ve ihbar hüccetleri, H) Evkaf idarelerinden tapuya devredilmemiş tasarruf kayıtları.
    Somut olaya gelince; Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir. Şöyle ki, dava 11.07.2002 tarihinde açıldığı halde Mahkemece nizalı yerde imar ihyanın gerçekleştiği tarihin tespiti yönünden 1991 tarihli ... fotoğrafı verileri esas alınmıştır.
    Hal böyle olunca, Mahkemece kabul kararı verilen alan yönünden 20 yıllık malik sıfatıyla zilyetlik süresinin tamamlandığından söz edilemez.
    Buna göre, Mahkemece, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve ... fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişi, bir ziraat mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) ... fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de ... fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve ... fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik ... fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını, taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını, dava tarihi de dikkate alınarak tereddüte mahal bırakmayacak şekilde kesin olarak belirten müşterek imzalı, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki önceki raporlar ve diğer belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır.
    Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişisinden taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 03/07/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan sair hususların incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi